Ona göre, Türkiye ekonomisi, tarihinde görülmemiş derinlikte bir
siyasal ve sosyal temelli ekonomik bunalıma götürülüyor:
“Demokrasinin, yargı bağımsızlığının, hukukun üstünlüğünün ortadan
kalkması toplumsal kutuplaşma, tutarsız ve saldırgan dış politika
ve devletin kurumsal çöküşü ile birleşince tarihin en ağır ekonomik
krizine girdik.”
Merkez Bankası’ndaki kayınpeder-damat müdahalesine gelince…
Yapılanın anayasaya aykırı olduğunu savunan Erdoğdu’nun yorumu
şöyle:
“Merkez Bankası’nın asli görevi fiyat istikrarını sağlamak ve
enflasyonla mücadele etmek, yani milli paranın itibarını
korumaktır. Merkez Bankası’nın bağımsızlığı milli paranın itibarını
sağlar. Banka, ihtiyat akçesini Hazine’ye vermez veya şüpheli swap
işlemleri ile rezervlerini manipüle etmez. Merkez Bankası Başkanı
bu hukuksuz ve yanlış kararlara karşı direniyor diye görevden
alınamaz. Alınırsa Milli para değer kaybeder, yani kur yükselir ve
enflasyon artar. Yani millet daha fakir, daha işsiz kalır.”