Recep Tayyip Erdoğan, Finlandiyalı gazetecinin
“Ülkenizde sizin diktatör olduğunuz konuşuluyor, siz
diktatör müsünüz” sorusuna, “Diktatör olsam bu soruyu
soramazdınız” karşılığını vermiş...
Çok demokratik bir biçimde yönetilen ülkemizde, hakkımızda açılan
soruşturma nedeniyle geçen günlerde cumhuriyet
savcılığındaydık.
Erdoğan’ın avukatı, bu köşede “Yettin artık” adlı bir yazımız
nedeniyle savcılığa başvurmuş ve “Cumhurbaşkanı’na hakaret”
ettiğimizi ileri sürmüş. Oysa yazıda, Erdoğan’ın adından hiç söz
edilmiyor. Cumhurbaşkanı sözcüğü de geçmiyor. Dünyada sayısız
örneğine tanık olduğumuz bir zorba tanımlanıyor.
Erdoğan’ın avukatı ise o zorbanın kendi müvekkili olduğunu sanmış,
şikâyetçi olmuş, hakkımızda soruşturma açılmış.
Hani Abdülhamit döneminde “burun” demek
yasakmış ya. Şimdi de “zorba” sözcüğünü
kullanamıyorsunuz.
İşte bu koşullarda gazeteci olarak şu soruyu sorma hakkınız
var:
Zorba sözcüğünü kullanamama özgürlüğünün bulunduğu bir ülkede
diktatörlükten söz etmek olası olabilir mi hiç?