“Türk tipi başkan”dan biz ne anlarız? En az 4 çocuklu
olmalı...
1150 odalı sarayda oturmalı.
Oğlu gemicikleriyle uğraşmalı.
Bir dediği, diğer dediğini tutmamalı.
“Seçilmiş kişilik”ten sayılmalı, gökten zembille inmeli.
Danışmanları ve korumaları, ulusal ve uluslararası düzeyde dayak
atma yeteneği ile donatılmalı.
Önüne çıkanı tehdit, eleştireni dava etmeli.
Daha çok, daha çok yetkilenmeli ki, düşmemeli.
Düşerse, vay haline...
TRT’nin yalanı
AKP’nin borazanı TRT’ye göre, Atatürk, Dersim harekâtı öncesinde,
1936 Meclis açış konuşmasında, “Bu çıbanı temizleme işi ne pahasına
olursa olsun yapılmalıdır” demiş!
Yalan. Hem de kuyruklu yalan.
Atatürk, 1936 yılı Meclis açış konuşmasında, Ankara
Üniversitesi’nin açılacağını duyurmuş, konservatuvar kurulacağını
muştulamış, Alacahöyük’te 5 bin 500 yıllık tarihsel bulgulara
ulaşıldığını belirtmiş, kooperatifçiliğin önemine değinmiş, toprak
yasasının çıkarılarak tüm çiftçilerin topraklandırılmasını istemiş,
Ergani’de bakır işletmesinin devreye girdiğinden söz etmiş, hayatı
ucuzlatmak için vergilerde indirime gidildiğini bildirmiş,
“Türkiye’nin bütün devletlerle ilişkilerinin iyi olduğunu” ifade
etmiştir...
Dersim’den hiç söz etmemiş, TRT’nin uydurduğu laflarla ilgili
yakından uzaktan bir konuya değinmemiştir.
AKP’nin borazanı TRT, yalancı ağzını toplamalıdır.
Cumhuriyeti ret mi ediyor?
Eski CHP yöneticisi ve milletvekili Hurşit Güneş, CHP’nin anayasa
değişikliği komisyonuna girmesini yadırgamış:
“AKP ve HDP’nin rejimde temelli bir değişimin olmadığı bir anayasa
taslağına onay vermeyecekleri ortadayken CHP nasıl olacaktır da
yeni bir anayasa konusunda uzlaşma sağlayacaktır? Üstelik böylesi
bir onay CHP’nin aslını yani Cumhuriyet devrimini inkâr etmesi
anlamına gelecektir!
CHP rejimde değil, demokratik düzenin işleyişinde değişiklik
aramaktadır. Bu nedenle komisyonun temelinde amaç uzlaşmazlığı
bulunmaktadır. Üniter ve demokratik bir devlet modelinden
uzaklaşmayı amaçlayan bir anayasa modelinin hazırlık komisyonunda
CHP hangi amaç ve nedenle yer alacaktır?”
Uyanık fatura
Uyanık bunlar... Birileri bedavadan para kazansın diye, 21 elektrik
dağıtım şirketini 12.7 milyar dolar karşılığı yandaşlarına
sattılar.
Elektrik dağıtım işini alanların tek derdi, para tahsilatıydı.
Elektrikte kayıp varmış, kaçak varmış, umurlarında bile
değildi.