Geçen yıl bir yazımızda, Fethullahçı takımın 2008-2011 yılları
arasında kendilerinden olmayanları ordudan nasıl
uzaklaştırdıklarını örnekleri ile dile getirmiş,“orduya cemaatin ve
iktidarın kapıkulu askerlerinin alındığını” ifade
etmiştik.
Yazı yayımlandıktan birkaç gün sonra Genelkurmay Askeri
Savcılığı’na çağırıldık.
Askeri Savcı Ali Müjdat Eski, bizi, üstünde
onlarca soruşturma dosyası olan bir sehpanın yanına oturttu.
Sözde “tanık” olarak ifademizi alacaktı. Israrla,
yazımızdaki bilgilerin kaynağını öğrenmek istedi. Sehpanın
üstündeki dosyaları gösterip “İşteyürüttüğümüz soruşturma
dosyaları. Siz bize bilgi vermezseniz neyi
soruşturacağız”demeye getirdi.
Gazetecinin görevinin savcıya bilgi vermek, kaynağını açıklamak
değil, edindiği bilgiyi kamuoyu ile paylaşmak olduğunu, savcının
görevinin de “eğer istiyorsa” o bilgileri soruşturmak
olduğunu söyledik.
Bunun üzerine Askeri Savcı Ali Müjdat Eski, asıl amacına
yöneldi: “Cemaatin veiktidarın kapıkulu askerleri”nden ne
kastettiğimizi sorgulamaya başladı. TSK’yi mi
karalıyorduk?
Anlaşılan, askeri savcı, ordudaki cemaatçileri değil, ordudaki
cemaatçiliği ortaya koyanları soruşturmakla görevliydi.
Savcıya, “Beni sorgulayacağınız yerde, ordudaki
yurtseverleri tasfiye edenleri sorgulasaydınız daha yerinde
olurdu. Kaldı ki, cemaat için yürüttüğünüzü söylediğiniz
soruşturmadan bir sonuç çıkmayacağı
kanısındayım” dedik.
Askeri savcı, çok sinirlendi, tanık olarak kısa bir ifademizi alıp
bizi gönderdi.
Beklediğimiz oldu, ordudaki cemaatçilerle ilgili o sözde
soruşturmadan hiçbir sonuç çıkmadı.
15 Temmuz’dan sonra cemaatin kapıkulu askerlerinin varlığı
kanıtlandı. Askeri Savcı Ali Müjdat Eski de, cemaatçi olduğu
gerekçesiyle tutuklandı.
Ruhun hortlattıkları
15 Temmuz gerici askeri ayaklanması bahanesiyle askeri Haydarpaşa
Eğitim Hastanesi’nin adı sivilleştirildi:
“Sultan Abdülhamid Eğitim ve Araştırma Hastanesi”.
Tarih kitapları; Abdülhamid’in, Topçu
Kışlası’ndan fırlayan yobaz askerlerin giriştiği 31 Mart gerici
ayaklanmaya, Meşrutiyet’e son vermek adına destek verdiğini
yazar.
“Yenikapı ruhu” dedikleri şeyle saraya tam destek veren
muhalefet farkındadır mutlaka...
O ruh sayesinde, Topçu Kışlası da, Abdülhamid de hortlatılıyor.
Güçler birliği