17 yıldır tiyatro sahnesinde, dizilerde oyunuyor, kitap yazıyor ve arya söylüyor. Gözü yönetmenlikte... ‘Masumlar Apartmanı’ndaki bağımlı karakter Uygar’ı canlandıran Alper Saldıran, alışılmadık biri. Hatta numunelik sayılır. Artık kimsenin pek de önem vermediği değerler üzerine kurmuş kendini. Mesela ünlü olmaya değil de oyuncu olmaya önem veriyor; “Ünlü olmak bana kirlenmiş hissettiriyor” diyor. Sonra, hayatta masumiyet arıyor gibi... Ama çocuksu, bilmemezlikten kaynaklı bir masumiyet değil; olgun, tercih edilen bir saflık onun ihtiyaç duyduğu... Zarif, ince ve saf kalmak istiyor. “Kimsenin üzülmediği şeyler beni mahvedebilir” diyecek kadar açık anlatıyor bunu. Hepsinden önemlisi şiddetsiz bir erkek! Yani şu kadar tanıyor kendini, diyor ki: “Suyun nasıl bir kaynama noktası varsa hepimizin gözüne perdenin indiği bir nokta var. Suyu kaynatmak istemiyorsan ocağın altını kapatacaksın. Su kaynıyorsa, susar ve giderim, arkamdan ne derlerse desinler. Şiddet, insana yakışmıyor.” Alper Saldıran’la buluştuk ve 0-36 yaş arası ne yaşadıysa konuştuk.
Doğumunun öncesiyle başlayıp şu geçen 36 yılı masaya yatıralım. Annen ve baban nasıl tanışmış yani oluşum sürecin nasıl başlamış?
Onlarınki üniversite aşkı... İkisi de İstanbul’da İngilizce öğretmenliği okurken, sınıfta tanışmışlar ve aşık olmuşlar. 1984 yılının eylül ayında nur topu gibi bir çocukları olmuş. Adı Alper. 23 yaşında anne ve baba olmuşlar yani...