Bismillahirrahmanirrahim
Âlemlerin Rabbi, Rahman ve Rahim olan Allah (c.c)’a hamd ederim. Salât ve selâm, Peygamberimize âline ve sahabelerine olsun.
Fitne, bilinen manalarına ilaveten günah, saptırma, sapıtma, delilik, rezalet, insanların birbirlerini öldürmesi, terör, ateşte yakarak azap vermek, bozgunculuk çıkarmak ve itikat bozukluğudur. Başka bir ifadeyle fitne, meşru bir yarar olmaksızın insanları kargaşaya, ihtilal ve ihtilafa, eziyet ve belaya düşürmektir. Dilimizde fitne kelimesi daha ziyade sosyal bozuklukları ifade eder, yani ahlaki tahribatı, ekonomik yıkımı ve dış politikada zillete düşmeyi hatıra getirir. Kur’an ve Sünnetin reddettiği fitne; bütün toplum fertlerinin kardeşlik, yardımlaşma, birbirini sevip sayma gibi iyi münasebetlerini bozan, bunların yerine düşmanlık, kin, husumet, kavga, terör gibi sosyal huzuru, ümmet bütünlüğünü bozmaya yönelik olan fitnedir. Fitnenin daha özel bir manası da şudur: “Mücerret dünya iktidarı talebiyle içine düşülen ihtilaf ve kargaşadır. Bu ihtilafta kimin haklı kimin haksız olduğu belli değildir.” Bu fitneden sakınmak Müslüman bir toplumun temel görevidir. ENFAL 25: “Ve sizlerden yalnızca zulmedenlere isabet etmekle kalmayan bir fitneden korkup sakının. Bilin ki, gerçekten Allah, cezalandırması pek şiddetli olandır.” Zamanımızda yaşadığımız bütün fitnelerin altında mücerret dünya iktidarı talebi bulunmaktadır. Siyonizm, bu fitnenin kod adıdır. Bu fitnelerin tamamının tek gayesi, İslam’ın “din ve düzen” olarak iktidarına engel olmaktır. Bu fitnenin temel karakteri fesat çıkarmaktır. Fesadın temel hedefi ise, insanın yaratılmış olduğu temiz fıtratını bozmak, yani insanı İslam’dan koparmaktır. Kur’an bizi, fesadın bu türü hakkında uyarmaktadır. BAKARA 204-205: “İnsanlardan öylesi vardır ki, bu dünya hayatı hakkında yaptığı konuşmalar senin hoşuna gider hatta bu gibi kimseler kalbindekilere Allah’ı şahit tutar. Hâlbuki o, yaman ve azılı bir düşmandır. Bu gibi kimseler iktidar olduklarında yeryüzünde fesat çıkarmaya, harsi (kadını ve tarlayı) ve nesli (çocuğu ve ürünü) helak etmek için icraat yaparlar. Allah ise, fesat yapanları sevmez.” Hars, ekenek demektir. Kur’an’da bu kelime kadın ve diğer ekenekler için kullanılmıştır. BAKARA 223: “Kadınlarınız sizin için nesil yetiştiren tarlalarınızdır…” Kur’an ve ahkâmına uymak saadettir.