Bir dolu felsefî izah yapanlar hep vardır, ama yine de sormak icap eder; yılbaşı gecesi eğlencelerin mahiyeti nedir? Sevinenler, sevinir gibi yapanlar, içmekte ve tepinmekte ölçüyü kaçırıp rezil olanlar ne umar?
Dünyanın yarısından fazlası tam bir yangın yeri iken, kalan kısmında da vur patlasın çal oynasın havası hâkim… Avustralya hükûmeti, yangın tehlikesinden dolayı bu sene Sydney dışında kalan yerlerde havai fişek gösterilerini yasaklamış. Malumunuz, her yılbaşı gecesi, havai fişek gösterileriyle medyada en geniş yeri kaplayan Sydney şehri olur. Geçen sene 8,5 ton havai fişek ateşlenmiş bu şehirden… Bu seneki rakam henüz açıklanmadı ama herhâlde bir öncekini aratmaz! Sydney’de durum bu iken, ülkenin güneydoğu sahilleri, aylardan beri yangınlarla kavruluyor ve milyonlarca hektarlık alan kül olmuş vaziyette. Victoria eyaletinin pek çok yerinde vatandaşlar evlerini terk etsin diye ikaz ediliyor. Yangından sıkışan insanlar sahile akın ediyor. Evleri kül olmuş yüzlerce kişi, perişen. Ama havai fişek gösterilerinden vazgeçilmiyor… Benzer bir durum Brezilya’da hüküm sürüyor. Dünyanın akciğerleri diye tanımlanan, Amazon Ormanlarındaki korkunç yangınlar, aylardan beri sürdüğü hâlde, bırakın doğru dürüst müdahaleyi, tam bir yıl önce işbaşına gelen ve ülkeyi otoriter bir şekilde yöneten Bolsonaro hükûmeti, dünyadan gelen ikazlara rağmen, âdeta bu yangınları tahrik ve teşvik ediyor!.. Ama beri tarafta Copacabbana Plajında, havai fişek gösterilerini izlemek için iki milyon kişi toplanmış… Havai fişeklerle sükse yapan ünlü şehirlerden biri de, bildiğiniz üzere Paris. Aylardır meydan ve sokaklarında, geçim sıkıntısı çeken Sarı Yeleklilerin nümayiş yaptığı, üniversite öğrencilerinin “AÇIZ” diye gırtlağını yırttığı Paris’te, bu yıl da görkemli havai fişek gösterisi yapıldı. Diğer taraftan Fransa Devlet Başkanı Macron, emeklilik maaşını almayacağım diyerek, yükselen tepkileri azaltmaya çalışıyor. Kel başa şimşir tarak… Dünyada en fazla evsizin yaşadığı New York’ta da, yılbaşı gösterileri fazlasıyla gösterişli olmuş.
Her sene bu gösterilerde önemli yer tutan Hong Kong’da, bu defa şenlik yerine, polisin sıktığı kesif biber gazı ve diğer yanıcı maddelerden çıkan boğucu dumanlar şehri kaplamıştı. Protestolarda bir azalma yok, tam gaz devam ediyor… Nereye varacağı da meçhul. Her an Pekin’in sert bir müdahalesi gelebilir. İlginç, değil mi? Hindistan’da Müslümanlara karşı keskin bir dışlama ve ayırımcılık getiren yeni kanuni düzenlemeler sebebiyle, devam eden protesto gösterileri, ülkede yılbaşı eğlencelerini bastırmış… Bu önemli ve dikkat çekici bir gelişme. Zira bahse konu hain ayrımcılık, Hindistan’ı baştan aşağı bir iç çatışmaya sürükleyebilecek mahiyette! Umarız, faşist eğilimlerini iyice açığa vuran Başbakan Modi ve onun Janata Partisi, bunlardan bir ders çıkarır… Her sene başında, İslâm ülkelerinin içler acısı durumunu yansıtan satırlarla yazıya başlardım. Bu sene bilerek dünyanın diğer kısmından söz ederek girdim. Aylardır hükûmet buhranı yaşayan Irak ve Lübnan, yıllardır boğuştukları iç çatışma ve karışıklıklardan bir türlü başını kaldıramıyor. Şu sıralarda her iki ülkede de kıvılcımlar yeniden yükseliyor. Vaziyetleri içler acısı. Ekonomileri çoktan çökmüş, insanlar bir ekmeğe muhtaç… Ama yine de havai fişek gösterisinden geri kalınmamış! Yılbaşında ille de eğlenmek mi gerekiyor? Eğlenenler, eğlendiğini sananlar; sevinenler, seviniyor gibi yapanlar; eğleniyorum diye ter ter tepinenler, alkol duvarını aşıp rezil rüsva olanlar… Bunlar gerçekten neyin peşinde?
Yılbaşı gecesi ünlü meydanlarda toplanarak, ‘uydum kalabalığa…’ eğlenmeye çalışanlar, bu eğlenceden sahi nasıl bir “mutluluk” bekliyor? Bazıları için sonu hüsranla biten eğlenceler, facialara dönüşen partiler vs. vs... Her sene benzerleri tekerrür ediyor, ama yine de bu gaflete düşenlerin sayısında azalma olmuyor. İşte içki komasına giren bayan hekimler… Hekim hem de! İnsanların kendisini kontrol edebilmesi çok önemli. Ayarı kaçan eğlencelerin biçimi ne olursa olsun, sonu hüsranla bitebilir.