Evet, Batı; hoşuna gitmeyen veya hazmedemediği bir durum karşısında, derhâl bir oyun planı kurmakta mahirdir… Millî futbolcumuz Merih Demiral’ın sevinç işaretini, diplomatik krize çevirmesi gibi?..
Bu köşenin takipçileri gayet iyi bilir, zaman zaman sporla ilgili bazı özel değerlendirmeler yaptığımız olmuştur. Ama futbola mahsus yazılar bu köşede nadiren yer almıştır. “FUTBOL ASLA YALNIZCA FUTBOL DEĞİLDİR” realitesine rağmen!.. Son haftalarda, Avrupa Şampiyonası (EURO 24) dolayısıyla, ülke gündemi her zamankinden daha yoğun biçimde futbol yüklü. Biraz da uzun zamandır parlak başarılardan mahrum kaldığımız için, fazla heyecan yapıyoruz. Müsabakalarda başarı sağladıkça sevinç katsayımız sıçrama yapıyor. Daha önceki özel maçta 6-1 gibi, ağır bir mağlubiyet aldığımız Avusturya’yı resmî karşılaşmada 2-1 yenerek çeyrek finale kalma başarısını elde etmemiz, millet olarak bizi çok mutlu etti. Ama ne yazık ki, bu mutluluğa, amiyane tabiriyle birileri limon sıkmakta gecikmedi!.. Avusturya maçında atılan iki golün de sahibi olan ve maç boyunca çok üstün bir performans...