İstanbul Büyükşehir
Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım; Orhan Veli’nin şiirine
gönderme yaparak, İstanbul’u gözleri kapalı değil, açık ve
kulakları delik olarak dinleyeceklerini
söyledi...
İTO’nun Cemile Sultan
Korusu’ndaki sosyal tesislerinde, Gazete; televizyon ve internet
medyasının yöneticileriyle bir araya gelen Binali
Yıldırım; “tam gün mesaiye
başladıklarını” ifade ederek, seçim kampanyasına dair
önemli mesajlar verdi. Yıldırım sözlerine başlarken, 31 Mart
seçimleri için yürütülecek kampanyada, temel olarak İstanbul ve
meselelerinin ele alınacağını ve mecbur kalmadıkça bu çerçevenin
dışına çıkmayacağını dile getirdi. “İstanbul’un
sorunlarını konuşmak yerine tartışmayı genel seçim ve referandum
havasına sokmak, İstanbul’a büyük haksızlık
olur…” diyen Binali Yıldırım, buna rağmen iş bu
mecraya dökülmek istenirse de, gerekli cevabı vereceklerini
söyledi. Esas yarışın iki aday arasında cereyan edeceğine dikkat
çeken Yıldırım; kendisinin ‘Cumhur İttifakı’,
Ekrem İmamoğlu’nun da ‘Millet
İttifakı’ adına seçilmek için çalışacağını; CHP ile
İyi Parti arasındaki ittifaka HDP’nin katılıp katılmayacağının
henüz belli olmadığını belirtti. Seçim çalışmalarının çeyrek asır
öncesine, 27 Mart 1994 yılındaki ruha dayandırılacağını dile
getiren Yıldırım şunları söyledi: “1994 yılında AK
Parti henüz yoktu. Ama Recep Tayyip Erdoğan vardı. Ve AK Parti
İstanbul hareketinden doğmuştur…”
25 yıldan beri İstanbul’a büyük
hizmetler verdiklerini ifade eden İBB Başkan Adayı Yıldırım; bu
dönemin hatalarıyla sevaplarıyla kendilerine ait olduğunu söyledi.
Kendisinin İstanbul belediye başkanlığı döneminde Erdoğan’la
birlikte çalıştığını hatırlattı ve oradan da milletvekili seçilerek
ve tam on bir yıl boyunca Ulaştırma Bakanı olarak bizzat içinde yer
aldığı, hayata geçirilen önemli projeleri anlattı. Cumhuriyet
tarihi boyunca en uzun süre ulaştırma bakanlığı yapan kişi olduğuna
dikkat çeken Yıldırım; kendisinden sonra en fazla üç yıl bu
koltukta kalan ismin merhum Veysel
Atasoy olduğunu, bu bakanlıkta ortalama sürenin sekiz
ay dolduğunu belirttikten sonra, bu seçimlerle belki bir 25 yıllık
yeni döneme kapı aralayacaklarını ifade etti. İlk olarak
Cumhuriyetin 110. yılı olan 2023 hedeflerine kilitleneceklerini
vurguladı ve İstanbul ölçeğindeki hedeflere beraber yürüyeceklerini
kaydetti. “İstanbul’u dinleyeceğiz gözlerimiz kapalı
değil, açık, kulağımız delik...” diyerek; Orhan
Veli’nin şiirine gönderme yapan Yıldırım, İstanbul’un
gözü, kulağı ve düşünen beyni olacağız ifadesini
kullandı. 8 bin 500 yıllık ve belki de daha eski bir tarihe sahip
İstanbul’u tarihimizden çekip alırsak, geriye pek bir şey kalmaz
diyen Yıldırım, 1967 yılı Eylül ayında bu şehre geldiğini belirtti.
Ortaokul, lise ve üniversiteyi burada bitirdiğini, 2002 yılına
kadar 35 sene aralıksız İstanbul’da ikamet ettiğini ve şehrin hemen
her yerini, gezip gördüğünü ve bildiğini anlattı. Daha sonra Bakan
ve başbakan olarak da her vesileyle İstanbul’a gelip gittiğini ve
kısacası elli yıllık bir İstanbullu olduğunu ifade ederek,
herhâlde; hem bugünkü CHP’li rakibi Ekrem
İmamoğlu hem de 2009’da aday olan Kemal
Kılıçdaroğlu’nun İstanbul’la olan bağlarının zayıflığına
işaret etmek istedi…
Belediye hizmetlerinin son çeyrek
yüzyılda büyük aşama kaydettiğine dikkat çeken Yıldırım, 1990’lı
yıllarda çöp toplama, susuzluk konusu ve hava kirliliğinin
konuşulduğunu bugün artık bu meselelerinin gündemde olmadığını
dile getirdi. 90’lı yıllardaki belediyecilik
hizmetini 1.0 olarak tarif eden
Yıldırım, bugün sanayideki bilgi ve teknoloji seviyesini ifade
eden 4.0 gibi, modern belediyecilik
hizmetini de aynı anlayışla vereceklerini anlattı. 15 milyon 253
bin nüfuslu İstanbul’un 140 ülkeden daha büyük bir ekonomik
büyüklüğe sahip olduğunu, dış ticaretimizin yüzde 56’sının,
ihracatın yüzde 44’ünün İstanbul’dan gerçekleştirildiğini
hatırlatan Yıldırım; bunu daha da ileriye götürmek için şehri cazip
hâle getireceklerini; konfor ve güvenliği daha da iyileştirerek
bunu sağlayacaklarını söyledi. İstanbul aynı zamanda bir kültür ve
sanat merkezi… 2018 yılında 12,5 milyon turist şehri ziyaret etmiş…
İstanbul’un daha çok turist çekmesi için gereken her şey
yapılacak.
Binali Yıldırım; İstanbul’un
sorunlarını İstanbullulara sordurduğunu ve gelen verilerde en büyük
problem olarak ulaşım ve trafik meselesinin öne çıktığını aktardı.
2006 yılında 14 milyon olan araç sayısı bugün 31 milyona çıkmış.
Yolların yüzde kırkı otopark olarak işgal altında!.. Hâlihazırda
resmî ve özel olarak toplam 770 bin park yeri mevcut.
(Bunların çoğu yollar…) Ama ihtiyaç olan miktar 1 milyon 752 bin…
Otopark problemi site, mahalle ve ilçe bazlı olarak ele alınacak.
İlaveten aktarma istasyonlarının civarında düzenleme yapılacak.
1994’te Tayyip Erdoğan Belediye Başkanı olduğunda, İstanbul’da yer
altı ve yer üstü toplam 45 km raylı sistem varmış. Bugün 170
km... Yakında Gebze-Halkalı banliyö sisteminin ilave edilmesiyle bu
mesafe 230 küsur km'ye çıkacak. Hedef 2023’te 450 km'ye ulaşmak. Bu
mesafe Paris ve Londra ile eş değer… (Aslında ecdadımız yer altı
raylı sistem inşasına İngiltere ile birlikte başlamış. 1860’lar…
Fakat daha sonra üzerine bir şey ilave edilmediği için yerinde
saymış!) Metropol şehirlerde trafik hayatın bir parçası! Bu
problemi tamamen çözmek imkânsız, ama sürdürülebilir,
katlanılabilir seviyeye çekmek önemli… Bir de deprem konusu
var…