İsmail Kapan Türkiye Gazetesi

Bir gözümüz İdlib’de, bir gözümüz Kerkük’te!..

Irak 1991’deki Birinci Körfez Savaşından beri; Suriye ise, 2011’de başlayan sözüm ona “Arap Baharı”ndan beri, etnik ve mezhebi çatışma ve sürekli terör saldırılarının pençesinde...

14 Ekim 2017 | 142 okunma

Irak 1991’deki Birinci Körfez Savaşından beri; Suriye ise, 2011’de başlayan sözüm ona “Arap Baharı”ndan beri, etnik ve mezhebi çatışma ve sürekli terör saldırılarının pençesinde kıvranıyor…

“Bir gece ansızın gelebiliriz…” cümlesi, artık yalnızca şarkı sözü değil, silahsız-savunmasız insanların can ve mal güvenliğini korumaya dönük bir askerî harekâtın (başka bir ifade ile ateşkesi takip ve denetlemeye yönelik bir nevi barış gücü operasyonunun) kısaca anlatımıdır. İdlib’deki durumdan bahsediyoruz. Suriye’nin kuzey batısında, Hatay ilimize komşu ve Halep’e de 60 kilometre mesafede bulunan İdlib’den… Esad rejimine karşı ilk ayaklanmaların başladığı yerlerden biri İdlib ve aynı zamanda çok önemli bir yönetim merkezi… Halep’te yaklaşık iki yıl rejim ve destekçisi İran milis güçlerinin ablukası altında bulunan en az iki yüz bin insan, Türkiye ve Rusya’nın arabuluculuğu ile oradan tahliye edilerek İdlib’e getirilmişti. Ki, bunların arasında; bugün “Hey’etu Tahriri Şam” diye kendisini yeniden isimlendiren ve rejim muhalifi gruplara karşı, devrime ihanet suçlamasıyla cephe alan terör örgütünü oluşturan, El-Nusra ve Ahrar-uş Şam gibi örgüt mensupları da bulunuyordu… Bu ayrıntıyı şunun için verme ihtiyacı duydum. Suriye’de zemin çok kaygan! Neredeyse her saat başı durum değişikliği ve güç kayması, taraf değiştirmeler yaşanıyor. Kimin eli kimin cebinde belli değil. Baas rejimi özellikle bu örgütlerle sık sık iyi polis-kötü polis rolüne benzer pozisyona giriyor. Diğer taraftan Amerika, Rusya, İran ve diğer bölgesel ve küresel güçlerin kullandığı, desteklediği sayısız örgütün Suriye topraklarında aktif olması, işleri fena hâlde zora sokuyor. Çünkü kimin nerede nasıl reaksiyon göstereceğini tespit etmeniz mümkün olmuyor…

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
CHP’nin sepetindeki pamuk… 23 Kasım 2024 | 0 Okunma Ekrem İmamoğlu doludizgin gidiyor!.. 19 Kasım 2024 | 1.136 Okunma Netanyahu’nun ağzı kulaklarında!.. 16 Kasım 2024 | 59 Okunma Donald Trump Başkan mı, “Süpermen” mi? 14 Kasım 2024 | 50 Okunma İslâm dünyası nasıl bir aksiyon alabilir? 12 Kasım 2024 | 127 Okunma