Adil olmayan ve dünya meselelerine çözüm bulmakta aciz kalan,
Birleşmiş Milletlerin bugünkü yapısından bahsediyoruz… Hangi konuyu
çözebildi ki? Filistin meselesini mi, Keşmir’i mi, Suriye’yi
mi?
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın BM Genel Kurulunda yaptığı konuşma, uzun
bir süre dünya siyaset merkezlerinde yankılanmaya devam edecek.
Salı günkü yazımızda Erdoğan’ın BM Güvenlik Konseyinin mevcut
yapısına karşı epey zamandır sürdürdüğü itirazını, teşkilatın
merkezinde, dünya liderlerinin önünde bir kere daha gür sesle
dillendireceğini belirtmiştik. Öyle de oldu... Sayın
Cumhurbaşkanı’nın genel kurula hitaben yaptığı konuşmada verdiği
mesajların, sosyal medya üzerinden dört ayrı dilde (Türkçe, Arapça,
İngilizce ve Fransızca) dünyaya duyurulması da ayrıca başarılı bir
kamu diplomasisi oldu. Twitter’da binlerce kullanıcı tarafından
desteklenen “#ErdoganVoiceofTheOppressed - Mazlumların Sesi
Erdoğan” etiketi, kısa zamanda TT (Trending Topic) oldu. Evet,
“DÜNYA BEŞTEN BÜYÜKTÜR…” haykırışı artık küresel ölçekte ilgili
adreslere yayılmış bulunuyor. Ancak Erdoğan’ın; “Güvenlik
Konseyini, temsil niteliği güçlendirilmiş, daha demokratik, adil,
şeffaf ve etkin kılacak kapsamlı bir reform üzerinde mümkün olan en
geniş uzlaşmayı sağlamalıyız. Birleşmiş Milletlerin reforme
edilmesi gerekir…” çağrısının karşılık bulması, hayli zaman alacak.
Çünkü BM’nin kuruluş aşamasında hâkim olan irade, hâlâ daha
dünyanın istikametini çizebiliyor.