Henüz resmî olarak kesinleşmiş olmamakla birlikte, 13 Kasım’da gerçekleşmesi beklenen Washington ziyareti etrafında çok değişik tartışmalar devam ediyor… Bu ziyaret yapısın mı, yapılmasın mı?
Türkiye-ABD ilişkilerinin çok sıkıntılı bir dönemden geçtiği herkesin malumu… Ve bugünlerde en fazla üzerinde kafa yorulan konuların başında geliyor. Zira pek çok yönden Türkiye’nin iç ve dış politikasını doğrudan ve dolaylı olarak etkileyen bir mesele… Hâlihazırda, Türkiye için en ciddi ulusal güvenlik tehdidini teşkil eden, PKK/PYD terör örgütü ile Amerika’nın; Suriye’nin kuzeyinde ortaklaşa yürütmeye çalıştığı bir garnizon terör devleti oluşturma faaliyeti, hız kesmeksizin devam ediyor. Türkiye’nin bu tehdit ve tehlikeyi bertaraf etmek için gerçekleştirdiği Barış Pınarı harekâtı sebebiyle, Amerikan Kongresinin alt kanadı aleyhimize iki karar aldı. Ve bunun devamı için de tehditlerini sürdürüyor. Genellikle bu gibi durumlarda, ABD Yönetimi, müttefiklik ilişkisi ve ilgili sorumlulukları çerçevesinde, daha sağduyulu bir tavır takınarak, gerilimi tırmandıran kararların uygulanmayacağını ilan ederek tansiyonu düşürürdü. Geçmişte hemen her seferinde böyle olmuştu… Ancak bu defa, şayet benzeri tekerrür edecek olsa da henüz emareleri ortaya çıkmamıştır. Yani şu saate kadar, ABD Yönetimi Temsilciler Meclisi kararlarıyla ilgili resmî bir değerlendirme yapıp ilan etmiş değil. Bu notada ister istemez bazı kuşkular doğuyor. Zira ABD’nin kendi içinde de Yönetim ve Kongre arasında bir mücadele yaşanıyor!.. Başkan Trump’a karşı, Kongrenin yine alt kanadında başlatılmış olan azil süreci sebebiyle, sıkıntılı bir durum söz konusu… Çünkü nihai noktada, Trump’ın paçayı sıyırma ihtimali daha yüksek olsa da, an itibariyle kendisinin köşeye sıkışmışl...