İsmail Kapan Türkiye Gazetesi

Enver Abi’yi yâd ediyoruz…

Merhum Enver Ören Bey’i farklı kılan, onun engin insan sevgisi; merhameti, cömertliği, hayırseverliği, ülkeye hizmet aşkı ve millî ve manevi değerlere karşı yüksek hassasiyetiydi… 22 Şubat 2013 bizler...

23 Şubat 2017 | 180 okunma

Merhum Enver Ören Bey’i farklı kılan, onun engin insan sevgisi; merhameti, cömertliği, hayırseverliği, ülkeye hizmet aşkı ve millî ve manevi değerlere karşı yüksek hassasiyetiydi…

22 Şubat 2013 bizler için çok hüzünlü bir tarih… Ki, Enver Abi’nin ahirete irtihal ettiği gündür. Her fâni gibi, O da bu dünyadan göçüp gitti. Lakin arkasında çok kıymetli eserler, insanlık adına derin izler bırakarak göçtü. Bu herkese kolay kolay nasip olmayan bir bahtiyarlık! Amel defterini açık bırakarak, kıyamete dek sevapların yazılmasına vesile olacak kutlu bir miras bırakmak, şüphesiz her fâninin gönlünde yatan sevdadır… Enver Abi’yi farklı kılan yanı, onun engin insan sevgisi; merhameti, cömertliği, hayırseverliği, şartlar ne olursa olsun daima gülen yüzü; tevazu ve samimiyeti, memleketine hizmet etme aşkı ve millî ve manevi değerlere karşı taşıdığı yüksek hassasiyetiydi. Hakikaten bir gazete sahibi, bir holding patronu; bir iş adamı olmaktan öteye, çok daha başka özelliklere ve faziletlere sahipti. Hayattayken binlerce, on binlerce insana iyilik etmiş olmak ve ardından hep hayırla anılmak; sevgiyle, saygıyla hatırlanmak ve özlenmek ne büyük saadet! İşte Enver Abi, bu saadete kavuşan nadir insanlardan biri.
‘Abilik’ belki de onu en iyi tanımlayan bir sıfattı. Böyle olduğu içindir ki, O’na hepimiz ‘Abi’ derdik. Ama bu abilik, bazılarının aklına gelebileceği gibi, bir biyolojik yaş farkını ifade etmek için değildi elbet… Sosyal hayatta toplum katmanları arasındaki statü farkı, bazen insanları keskince birbirinden ayırır ve uzaklaştırır. Zengin – fakir, patron – işçi, amir – memur vs. Merhum Enver Abi, hiçbir zaman kendisini ‘patron’ gibi takdim etmedi. O yüzden de, “Enver Bey” yerine hep Enver Abi olarak anıldı ve öyle benimsendi. Abilik sıfatı, tam olarak onun ‘LİDERLİK’ vasfını anlatıyor ve öne çıkarıyordu… Evet, Enver Abi bir gönül insanı idi. “Bizim işlerimizin yüzde sekseni gönül yapmaktır” derdi. Öyle ki, onun bu sözünü çerçeveletip duvarlara asmıştık. Enver Abi, asla ve kat’a, hiç kimsenin üzülmesini istemezdi. Kimselerin üzülmemesi için de her türlü fedakârlığı yapardı. En sıkıntılı zamanlarda dahi, bu fedakârlığı hep yaptığına bizler şahidiz. O’nun gönlü gerçekten zengindi. Ve o hakiki gönül zenginliğiyle, bize bir şey daha öğretmişti: İtibarımız paramızdan çok daha kıymetlidir…
Bir müteşebbis olarak Enver Abi, kurduğu müesseselerle binlerce kişiye iş ve aş imkânı sağladı. En büyük mutluluğu, çalışanlarının memnun ve mutlu olmasıydı. O bir iş adamıydı, ama daha çok fakir – fukara babası; herkese yardım etmek isteyen, nevi şahsına münhasır bir iyilikseverdi… Memleketin her köşesinde onun imzasını taşıyan hayır eserleri var. Ama esas üzerinde durmamız gereken husus şudur

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
CHP’nin sepetindeki pamuk… 23 Kasım 2024 | 0 Okunma Ekrem İmamoğlu doludizgin gidiyor!.. 19 Kasım 2024 | 1.136 Okunma Netanyahu’nun ağzı kulaklarında!.. 16 Kasım 2024 | 59 Okunma Donald Trump Başkan mı, “Süpermen” mi? 14 Kasım 2024 | 50 Okunma İslâm dünyası nasıl bir aksiyon alabilir? 12 Kasım 2024 | 127 Okunma