İsmail Kapan Türkiye Gazetesi

Faraza Trump “Başkan” olursa…

320 milyonluk Amerika Birleşik Devletlerinde Donald Trump gibi Barny Sanders gibi uçuk kaçık tipler, başkanlık için iddialı aday adayı olarak ortaya çıkıyorsa, bir terslik var demektir!.. Lobilerin, güçlü...

12 Mart 2016 | 180 okunma

320 milyonluk Amerika Birleşik Devletlerinde Donald Trump gibi Barny Sanders gibi uçuk kaçık tipler, başkanlık için iddialı aday adayı olarak ortaya çıkıyorsa, bir terslik var demektir!..

Lobilerin, güçlü kartellerin ve profesyonel düşünce kuruluşlarının yönetimde çok büyük ağırlık teşkil ettiği Amerika Birleşik Devletlerinde, sıradan vatandaşların siyaset üzerindeki etkisi, daha doğrusu siyasal katılım bilinci ve vizyonu ne kadar belirleyici olabilir? Filmlerdeki o rüya Amerika’nın aksine, vatandaşlarının büyük ekseriyeti kendi hâlinde bireylerdir. Genellikle günlük maişet peşinde koşup, kendi dışındaki dünyaya kapalı olan bu sıradan insanların, politikaya ilgisinin azlığı esasen bilinen bir durum… Son yıllarda, ABD Başkanlık seçimlerinde halkın genel katılım oranının yüzde ellinin altında kaldığı, apaçık bir gerçektir. Düşününüz, Türkiye’de seçimlere katılma oranı yüzde seksenlerin hep üzerinde seyrederken bile, kimileri millî iradenin tecellisine dair farklı laflar edebiliyor. Lakin ABD’de, yüzde 40 küsurluk bir kitlenin ikiye bölünen oylarından, biraz fazla olan taraf politik sonuç açısından belirleyici oluyor ve kimse de bundan şikâyet etmiyor… Gerçi bazen orada da seçim sonuçları karakolluk oluyor (W Bush ile Al Gore arasındaki çekişmede olduğu gibi…), ama ABD’nin sistemi, kendi içinde bunu da pekâlâ çözebiliyor.
Son dönemlerde ABD başkanlık seçimleri, hayli heyecansız ve sönük geçiyor. Bunun sebeplerinden biri de yarışa katılan adayların renksizliği ve çapsızlığı olsa gerek!.. Düşünün 320 milyonluk koca Amerika’da Donald Trump gibi, Bernie Sanders gibi uçuk kaçık isimler aday adayı olarak ortaya çıkıyor ve bir yere kadar iddialı da olabiliyorsa, Dünyanın hâlihazırdaki süper gücü olan bu ülkede bir şeyler ters gidiyor demektir. Sadece adaylık safhası değil, W. Bush ve Barack Obama gibi çapsız kişiler, dünyanın bir numaralı koltuğuna oturup ABD’yi tam sekiz sene boyunca yönetiyorsa, orada iyiden iyiye bir terslikten şüphe etmemek mümkün değil. Reagan ve Baba Bush’tan sonra Cumhuriyetçiler, Bill Clinton’dan sonra da Demokratlar, doğru dürüst bir başkan veya aday bulup ortaya çıkaramadılar… Cumhuriyetçilerin Sarah Palin’i ve onun “Çay Partisi”ni hatırlıyor musunuz? Geçmişe uzanırsanız daha kimler var kimler!.. 1992’de aday adaylığına soyunan ve “Reform Partisi”ni kurarak 1996'da bağımsız aday olan zengin iş adamı Ross Perot da, bugünkü Donald Trump gibi sivri dilli idi. Ama o daha aklı başında idi ve bağımsız adaylar arasında en fazla oy alma başarısını göstermişti.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
CHP’nin sepetindeki pamuk… 23 Kasım 2024 | 13 Okunma Ekrem İmamoğlu doludizgin gidiyor!.. 19 Kasım 2024 | 1.136 Okunma Netanyahu’nun ağzı kulaklarında!.. 16 Kasım 2024 | 59 Okunma Donald Trump Başkan mı, “Süpermen” mi? 14 Kasım 2024 | 50 Okunma İslâm dünyası nasıl bir aksiyon alabilir? 12 Kasım 2024 | 127 Okunma