Türkiye 1968’den beri kesintisiz olarak anarşi ve terörle mücadele ediyor. Yarım asra yaklaşan bu mücadelede şüphesiz çok büyük tecrübeler edindi. Ama hâlâ çok ciddi eksiklik ve aksaklıklar var!..
Bölücü terör örgütünün uzun zamandan beri, el yapımı diye
tanımlanan patlayıcılarla (EYP); sayısız kundaklama, sabotaj ve
kitlesel hedeflere karşı korkunç saldırılar gerçekleştirdiği malum.
Özellikle son bir yıllık süre zarfında, EYP için kullanılan
yüzlerce ton suni gübre (amonyum nitrat) ve binlerce piknik tüpün
ele geçirilmiş olması, tek başına dehşet vericidir. Sadece
Şırnak’taki son operasyonlarda 51 ton patlayıcının ele geçirildiği
açıklandı… Bir de yakalanamayan ve alçakça, kalleşçe yollara,
evlere, okullara tuzaklanıp infilak ettirilmek suretiyle, yüzlerce
asker-polis ve sivil vatandaşımızın hayatına mal olan patlayıcıları
hesap ediniz. Evet, esas olan, can kaybı ve hasar-tahribat meydana
gelmeden olayların önüne geçebilmektir. Şüphesiz bu konuda,
Türkiye’nin terörle yaşanan uzun yıllar içinde edindiği büyük
tecrübeler var. Çok ağır maliyeti olan acı tecrübeler!.. Tabii
devlet, her zaman ve her bakımdan terör örgütlerinin önünde olmak
durumundadır. Zira ön alınmayan her durum, pek çok can ve mal kaybı
anlamına gelir.
Bunca tecrübeye rağmen, yine de güvenlik açıkları ortaya çıkmakta
ve çok daha önce yapılması gereken bazı işlerin nedense bugüne
kadar düşünülmediği görülmektedir. Hükümetimiz daha yeni, EYP
yapımında kullanılan amonyum nitrat gübrenin imalat, satış ve
dağıtımını kontrol altına almak üzere bir dizi tedbir alıyor.