İngiliz sömürge siyasetinin,
tıpkı Filistin meselesi gibi dünya barışına kasteden çıbanbaşı
problemlerinden biri de Keşmir problemidir. İngiltere 1947'de Hint
alt kıtasından çekilirken, burada kurguladığı yeni düzende, bitmez
tükenmez yeni ihtilaflara zemin hazırladı. Bunların en başında da
Keşmir meselesi geliyor… En son şubat ayında, Hindistan ile
Pakistan arasında büyük bir gerilim koptu ve sıcak savaşa ramak
kaldı. Keşmir’in Pulwama kentinde bir otobüse yapılan bombalı
saldırıda, 41 kişi hayatını kaybetmişti. Bunun üzerine Hindistan
uçakları, Pakistan’ın kontrolü altındaki Azad Keşmir hava sahasını
ihlal etmiş, bu arada bir Hint uçağı Pakistan tarafından
düşürülmüştü… Daha sonra diplomatik girişimlerle taraflar tansiyonu
düşürmüş ve böylece sıcak bir çatışmanın eşiğinden
dönülmüştü.
Bugüne kadar Hindistan ile
Pakistan arasında sürekli bir gerilimin kaynağı olan Keşmir
yüzünden, sayısız sınır çatışmaları yaşandı. 1947’den
günümüze kadar da tam beş defa savaş meydana
geldi. Hindistan ve Pakistan’ın İngiliz
sömürgeliğinden kurtulup bağımsızlığa yürüdüğü 1947’de, Hint alt
kıtasında tam 560 devlet (eyalet) iki yeni devlet arasında,
din-kültür ve nüfus yapısı ile coğrafi konumu bakımından yeni
statüye bağlandı.
Yalnızca üç eyalette problem
yaşandı. Bunlar Cunagarh, Haydarabad ve Keşmir idi. İlk ikisinin
nüfusu çoğunlukla Hindu olduğu için, bunların başındaki Müslüman
prenslerin (Mihrace) Pakistan’ı tercih etmesi, Hindistan tarafından
kabul edilmedi. Ve Hindistan güç kullanarak her iki eyaleti de
işgal edip kendisine bağladı. Keşmir’de ise durum tam aksine idi.
Buradaki nüfus yaklaşık yüzde 80 oranında Müslümandı.