Humeyni Devrimi’nin
üzerinden tam kırk yıl geçti… Denilebilir ki, kırk yıldan beri İran
gerçek manada hiç durulmadı!.. İçin için kaynayan ülkede, son
günlerde olaylar iyice alevlendi. Peki, nereye
varacak?
İran dünyanın sayılı petrol
ülkelerinden biri… Ancak benzin fiyatlarına yapılan zamlar
sebebiyle, ülkenin her yeri kaynıyor! Âdeta yangına benzin dökülmüş
gibi, hararet gittikçe yükseliyor… Bardağı taşıran damla olarak,
benzin fiyatlarına yapılan zam görünüyor. Ama aslına bakarsanız
İran son kırk yılda, yani Humeyni Devrimi'nden bu yana, tam
manasıyla hiçbir vakit durulmadı. Devrimin baskı ve şiddeti,
toplumun direnç noktalarını baskılayıp belli bir çizgide zapt
etmeyi başardı belki. Fakat bu devrimin ve getirdiği yeni düzenin,
toplumun tamamınca benimsenmediği de gün gibi aşikâr!.. Humeyni
Devrimi çok kanlı olmuştu. Devrim taraftarlarıyla muhalifler
arasındaki şiddet olayları ve rejimin icra ettiği geniş
cezalandırmalarda, düzeni oturmak hesabına yıllarca devam ettirilen
çok katı sindirme olaylarında yüz binlerce kişi hayatını
kaybetmişti. Milyonlarca kişi de ülkeden kaçarak başka memleketlere
sığınmıştı. Şüphesiz bu büyük hadise, toplumu her yönüyle kökünden
etkiledi ve geçen kırk yıla rağmen, yaraların tamamen sarılması, iç
barışın sağlanması mümkün olmadı. Bunun yanında, Devrimden kısa bir
zaman sonra Irak ile başlayan ve sekiz sene devam eden savaşın
yıkımları da korkunç oldu… Hâlâ daha İran toplumu, bu savaşın
ekonomik ve sosyal kayıplarını derinden hissediyor. İran’daki her
meydanda, savaşta hayatını kaybeden askerler ve onların aileleriyle
ilgili mesaj ve çağrıları görürsünüz. Lakin İran bütün bu
yaşananlara rağmen, klasik iddialı politikalarından
vazgeçmiyor.
1980’lerden
itibaren, “devrimi ihraç” yoluyla İran
yeni nüfuz politikasını gütmeye çalıştı. Bunu ekonomik olarak
istediği şekilde icra edemiyordu. Zira ekonomik bakımdan zayıf ve
kırılgandı. Ama ideolojik ve kültürel olarak ve daha ziyade Şii
akidesi üzerinden, bir nüfuz alanı oluşturmaya çalıştı. Bunda belli
ölçüde başarılı olduğunu da belirtmek gerekiyor. Küresel güçlerin,
Sünni İslâm Dünyasının karşısına dikmek için, bir “Şiî
Hilali” oluşturma politikaları da, bu manada İran’ın
yeni rejimine fazlasıyla yardımcı oldu! Humeyni’nin devirdiği Şah
Rıza Pehlevî’nin tekrar canlandırmaya çalıştığı Pers İmparatorluğu
hayali, yeni rejim tarafından; özünde aynı idealde olmakla
birlikte, Şiîlik itikadının kılıfı içinde devam ettirilmeye
çalışıldı. Bu çerçevede nükleer silah sahibi olma çabaları da
dâhil, birçok sahada hamleler yaptı. Bu sebeple de Humeyni’nin
iktidara gelmesiyle birlikte ilişkilerin koptuğu Amerika başta
olmak üzere, Batı’nın gelişmiş ülkeleriyle hep çatışmalı ortam
hüküm sürdü. En sonunda, BM Güvenlik Konseyi’nin beş
daimî üyesi ve Almanya ile birlikte bir anlaşma yapıldı. Fakat
Trump başa geçince bu anlaşmadan çekildi ve yeniden ambargo
uygulamaya başladı. Yıllardan beri ambargo sebebiyle iyice
sıkıntıya giren İran ekonomisi, bu son hamle ile birlikte derin
krize girdi…
Batı ile daha iyi ilişkiler
kurulması taraftarı olan İran’daki ılımlı siyaset taraftarları,
yıllardır büyük baskı altında. Eski devlet ve hükûmet başkanları,
meclis başkanları, bakanların bir kısmı ev hapsinde. İran’da siyasi
muhalefet yapmak hiç de kolay değil. Kitlesel gösterilere karşı
rejim çok şedit davranıyor. En ufak bir hareketlenmede bütün
iletişim kanalları kesiliyor ve ülke dünyadan izole ediliyor… O
yüzden de İran’da tam olarak nelerin olup bittiğini izlemek mümkün
olmuyor. Son birkaç gündür, başta Tahran ve banliyöleri olmak
üzere; Tebriz, Meşhed, İsfahan, Ahvaz, Yezd, Kerç, Kirman gibi
büyük şehirlerde çok ciddi olaylar cereyan ediyor. Her zaman
hararetin yüksek olduğu Huzistan Eyaletinde de keza büyük
gösteriler yaşanıyor. Bu gelişmelerden dolayı İran’da yönetim çok
büyük baskı altında… Cumhurbaşkanı Ruhani’nin, benzin zamlarını
fakir halk tabakasına yardım etmek için yaptıklarını söylemesi,
tepkileri hiç de dindirmedi. Ve devlet binalarını yakmaya kadar
giden gösterilerin nerelere kadar tırmanacağı belli
değil!
Bu arada ABD Dışişleri Bakanı
Pompeo, İran’daki gösterileri desteklediklerini açıkladı. İran buna
sert tepki gösterdi. Dışişleri sözcüsü; “Amerika’nın
ekonomik terörizmi altındaki İran halkıyla dayanışma açıklaması çok
ilginç. Pompeo daha önce de İran Halkının teslim olması için aç
bırakılması gerektiğini söylemişti…” karşılığını
verdi. ABD İran’ın Irak’taki nüfuzundan da çok rahatsız… Bu sebeple
son dönemdeki gösterilerde, İran aleyhine yapılan nümayişlere arka
çıkıyor. Hâsılı İran bugün Irak’ta, Yemen’de, Bahreyn’de ve diğer
Körfez ülkelerinin Şiî nüfuslu bölgelerinde çok etkili faaliyetler
içinde. Ancak ABD, İsrail, S. Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri
de İran’ı sıkıştırmak için her yolu deniyor. Ve İran ekonomisi fena
hâlde sıkıntıda… Ülkenin en büyük zenginlik kaynağı petrol, ama
benzin fiyatlarına yapılan zamlar ortalığı karıştırmaya yetiyor!
Bakalım çift başlı yönetim bunun altından kalkabilecek
mi?