İsmail Kapan Türkiye Gazetesi

İran’da neler oluyor?

Humeyni Devrimi’nin üzerinden tam kırk yıl geçti… Denilebilir ki, kırk yıldan beri İran gerçek manada hiç durulmadı!.. İçin için kaynayan ülkede, son günlerde olaylar iyice alevlendi. Peki...

19 Kasım 2019 | 535 okunma
Humeyni Devrimi’nin üzerinden tam kırk yıl geçti… Denilebilir ki, kırk yıldan beri İran gerçek manada hiç durulmadı!.. İçin için kaynayan ülkede, son günlerde olaylar iyice alevlendi. Peki, nereye varacak?
 
İran dünyanın sayılı petrol ülkelerinden biri… Ancak benzin fiyatlarına yapılan zamlar sebebiyle, ülkenin her yeri kaynıyor! Âdeta yangına benzin dökülmüş gibi, hararet gittikçe yükseliyor… Bardağı taşıran damla olarak, benzin fiyatlarına yapılan zam görünüyor. Ama aslına bakarsanız İran son kırk yılda, yani Humeyni Devrimi'nden bu yana, tam manasıyla hiçbir vakit durulmadı. Devrimin baskı ve şiddeti, toplumun direnç noktalarını baskılayıp belli bir çizgide zapt etmeyi başardı belki. Fakat bu devrimin ve getirdiği yeni düzenin, toplumun tamamınca benimsenmediği de gün gibi aşikâr!.. Humeyni Devrimi çok kanlı olmuştu. Devrim taraftarlarıyla muhalifler arasındaki şiddet olayları ve rejimin icra ettiği geniş cezalandırmalarda, düzeni oturmak hesabına yıllarca devam ettirilen çok katı sindirme olaylarında yüz binlerce kişi hayatını kaybetmişti. Milyonlarca kişi de ülkeden kaçarak başka memleketlere sığınmıştı. Şüphesiz bu büyük hadise, toplumu her yönüyle kökünden etkiledi ve geçen kırk yıla rağmen, yaraların tamamen sarılması, iç barışın sağlanması mümkün olmadı. Bunun yanında, Devrimden kısa bir zaman sonra Irak ile başlayan ve sekiz sene devam eden savaşın yıkımları da korkunç oldu… Hâlâ daha İran toplumu, bu savaşın ekonomik ve sosyal kayıplarını derinden hissediyor. İran’daki her meydanda, savaşta hayatını kaybeden askerler ve onların aileleriyle ilgili mesaj ve çağrıları görürsünüz. Lakin İran bütün bu yaşananlara rağmen, klasik iddialı politikalarından vazgeçmiyor.
1980’lerden itibaren, “devrimi ihraç” yoluyla İran yeni nüfuz politikasını gütmeye çalıştı. Bunu ekonomik olarak istediği şekilde icra edemiyordu. Zira ekonomik bakımdan zayıf ve kırılgandı. Ama ideolojik ve kültürel olarak ve daha ziyade Şii akidesi üzerinden, bir nüfuz alanı oluşturmaya çalıştı. Bunda belli ölçüde başarılı olduğunu da belirtmek gerekiyor. Küresel güçlerin, Sünni İslâm Dünyasının karşısına dikmek için, bir “Şiî Hilali” oluşturma politikaları da, bu manada İran’ın yeni rejimine fazlasıyla yardımcı oldu! Humeyni’nin devirdiği Şah Rıza Pehlevî’nin tekrar canlandırmaya çalıştığı Pers İmparatorluğu hayali, yeni rejim tarafından; özünde aynı idealde olmakla birlikte, Şiîlik itikadının kılıfı içinde devam ettirilmeye çalışıldı. Bu çerçevede nükleer silah sahibi olma çabaları da dâhil, birçok sahada hamleler yaptı. Bu sebeple de Humeyni’nin iktidara gelmesiyle birlikte ilişkilerin koptuğu Amerika başta olmak üzere, Batı’nın gelişmiş ülkeleriyle hep çatışmalı ortam hüküm sürdü. En sonunda, BM Güvenlik Konseyi’nin beş daimî üyesi ve Almanya ile birlikte bir anlaşma yapıldı. Fakat Trump başa geçince bu anlaşmadan çekildi ve yeniden ambargo uygulamaya başladı. Yıllardan beri ambargo sebebiyle iyice sıkıntıya giren İran ekonomisi, bu son hamle ile birlikte derin krize girdi…
Batı ile daha iyi ilişkiler kurulması taraftarı olan İran’daki ılımlı siyaset taraftarları, yıllardır büyük baskı altında. Eski devlet ve hükûmet başkanları, meclis başkanları, bakanların bir kısmı ev hapsinde. İran’da siyasi muhalefet yapmak hiç de kolay değil. Kitlesel gösterilere karşı rejim çok şedit davranıyor. En ufak bir hareketlenmede bütün iletişim kanalları kesiliyor ve ülke dünyadan izole ediliyor… O yüzden de İran’da tam olarak nelerin olup bittiğini izlemek mümkün olmuyor. Son birkaç gündür, başta Tahran ve banliyöleri olmak üzere; Tebriz, Meşhed, İsfahan, Ahvaz, Yezd, Kerç, Kirman gibi büyük şehirlerde çok ciddi olaylar cereyan ediyor. Her zaman hararetin yüksek olduğu Huzistan Eyaletinde de keza büyük gösteriler yaşanıyor. Bu gelişmelerden dolayı İran’da yönetim çok büyük baskı altında… Cumhurbaşkanı Ruhani’nin, benzin zamlarını fakir halk tabakasına yardım etmek için yaptıklarını söylemesi, tepkileri hiç de dindirmedi. Ve devlet binalarını yakmaya kadar giden gösterilerin nerelere kadar tırmanacağı belli değil!
Bu arada ABD Dışişleri Bakanı Pompeo, İran’daki gösterileri desteklediklerini açıkladı. İran buna sert tepki gösterdi. Dışişleri sözcüsü; “Amerika’nın ekonomik terörizmi altındaki İran halkıyla dayanışma açıklaması çok ilginç. Pompeo daha önce de İran Halkının teslim olması için aç bırakılması gerektiğini söylemişti…” karşılığını verdi. ABD İran’ın Irak’taki nüfuzundan da çok rahatsız… Bu sebeple son dönemdeki gösterilerde, İran aleyhine yapılan nümayişlere arka çıkıyor. Hâsılı İran bugün Irak’ta, Yemen’de, Bahreyn’de ve diğer Körfez ülkelerinin Şiî nüfuslu bölgelerinde çok etkili faaliyetler içinde. Ancak ABD, İsrail, S. Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri de İran’ı sıkıştırmak için her yolu deniyor. Ve İran ekonomisi fena hâlde sıkıntıda… Ülkenin en büyük zenginlik kaynağı petrol, ama benzin fiyatlarına yapılan zamlar ortalığı karıştırmaya yetiyor! Bakalım çift başlı yönetim bunun altından kalkabilecek mi?

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Ekrem İmamoğlu doludizgin gidiyor!.. 19 Kasım 2024 | 1.136 Okunma Netanyahu’nun ağzı kulaklarında!.. 16 Kasım 2024 | 59 Okunma Donald Trump Başkan mı, “Süpermen” mi? 14 Kasım 2024 | 50 Okunma İslâm dünyası nasıl bir aksiyon alabilir? 12 Kasım 2024 | 127 Okunma Latin Amerika’dayız… 09 Kasım 2024 | 78 Okunma