Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nin ilk kabinesindeki en büyük sürpriz, hiç şüphesiz Hulûsi Akar’ın savunma bakanlığına getirilmiş olmasıdır. Cumhuriyet tarihi boyunca asker kökenli millî savunma bakanları…
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Külliyesinde göreve başlama töreninde konuşurken, en ön sırada 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Son Başbakan Binali Yıldırım’ın arasında, üniformasıyla oturan Genelkurmay Başkanı Org. Hulusi Akar, resmî kıyafeti ile en fazla göze çarpan kişi idi. Kim derdi ki, iki saat sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan kendisini Millî Savunma Bakanı olarak ilan edecek!.. Kabinedeki en büyük sürpriz şüphesiz, Sayın Akar’ın askerî üniforması henüz üzerindeyken, bakanlık görevine tayin edilmesiydi. Daha Cumhuriyet ilan edilmeden önce, Mareşal Fevzi Çakmak (1920), Albay Refet Bele (1922) ve Korg. Kâzım Özalp (1923), savunma bakanlığı görevini üstlenen asker kökenli isimlerdi. Cumhuriyet kurulduktan hemen sonra bu görevi üstlenen bir diğer asker menşeli kişi de, Fethi Okyar (Emekli Yarbay) idi. Tek Parti döneminde, epeyce emekli askerin aynı göreve getirildiğini görüyoruz. Daha sonra bir yıl kadar başbakanlık da yapacak olan Recep Peker (1925 -1927), Naci Tınaz (1939 – 1940), Saffet Arıkan (1940 – 1941), Ali Rıza Altunkal (1941 – 1946) ve Recep Peker hükûmetinde, İkinci Dünya Savaşı sonrası sürecin son asker savunma bakanı olarak (1946 – 1947), E. Org. Cemil Cahit Toydemir…
Demokrat Parti döneminde, 1952 -1953 yıllarında savunma bakanlığı görevini ifa eden tek asker kökenli isim olarak, Ali Seyfi Kurtbek’i görüyoruz. 27 Mayıs 1960 Darbesiyle birlikte, MBK Başkanı Cemal Gürsel, savunma bakanlığı görevini de vekâleten devralmıştı. Daha sonra 1. Gürsel hükûmetinde, yine kısa süreli olarak Gen. Fahri Özdilek (9 Haziran 1960 – 21 Ekim 1960), Gen. Hüseyin Ataman (22 Ekim 1960 – 5 Ocak 1961) ve Gen. Muzaffer Alankuş’un (6 Ocak 1961 – 13 Haziran 1961) savunma bakanlığı yaptığını görüyoruz. Darbe ortamı, dolayısıyla olağanüstü şartların hüküm sürdüğü bir dönem ve bu sebeple de peş peşe bu değişikliklerin vuku bulması şaşırtıcı değil. 27 Mayıs Darbesine kadar genelkurmay başkanlığı millî savunma bakanlığına bağlıydı. 1961 Anayasası ile değişiklik yapıldı ve “Gen. Kur. Başkanı Başbakana karşı sorumludur” hükmü getirildi… 1980 ihtilalinde kurulan ara dönem hükûmetinde, E. Oramiral Bülent Ulusu Başbakan ve E. Tuğ. Gen. Hasan Sağlam Millî Eğitim Bakanı idi. Ama Savunma Bakanı, diplomat kökenli Ümit Haluk Bayülken idi. Kısaca ifade etmek gerekirse, 27 Mayıs parantezini hariç tuttuğumuzda, altmış altı yıl boyunca savunma bakanları hep sivil isimlerden seçildi. Sayın Hulusi Akar, bu uzun aradan sonra, üstelik henüz askerî üniforması üzerindeyken savunma bakanlığına tayin edildi. Sürprizi büyüten unsur da, işin bu tarafı... Kendisine başarılar diliyorum. Kolay bir vazife değil. Savunma bakanlığı, hem askerin talim terbiyesi hem de donanımının temin edilmesi politikalarının belirlendiği ve yürütüldüğü bir makamdır. Türkiye’nin ve bölgenin savunma ihtiyaçları ise apaçık ortada!.. Bu arada silahlı kuvvetler hiyerarşisinde, yeni bir düzenleme yapılması ve genelkurmay başkanlığının yeniden savunma bakanlığına bağlanması ihtimali yüksektir. Hulusi Akar’ın bakanlık döneminde, bu değişiklik suhuletle hayata geçirilebilir…
Türkiye’de askerlerin siyasete girme temayülü öteden beri hep yaygın olmuştur. Tek parti döneminde çok daha yaygındır. Demokrat Partiye de bazı emekli askerler girmiştir. Mesela eski genelkurmay başkanlarından Nuri Yamut, DP’den vekil seçilmiştir. Bundan ötürü, ihtilalciler tarafından hapse atılıp işkence gördü. 12 Mart Muhtırası sonrasında, Faruk Gürler; daha altı aylık genelkurmay başkanı iken, üniformasını çıkarıp cumhurbaşkanlığı için aday oldu ve kaybetti… Eski hava kuvvetleri komutanlarından Muhsin Batur, Cevdet Sunay tarafından kontenjan senatörü seçildikten sonra, CHP’ye geçti ve o da cumhurbaşkanlığına aday oldu. Yine 12 Eylül öncesinde, Hava Org. İrfan Özaydınlı, Ecevit hükûmetinde içişleri bakanlığı yaptı. Eski kara kuvvetleri komutanı Eşref Akıncı, 1983 seçimlerinde MDP’den milletvekili seçildi. ANAP’ta, General Abdullah Tenekeci devlet bakanlığı yaptı. Gen. Recep Ergun ise parti genel başkan yardımcılığında bulundu. Keza eski Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş, DYP’den milletvekili seçildi… Daha başka pek çok isim var, ama hepsini tabii ki buraya alamayız!
Başka ülkelerde de, askerlerin siyasi görevleri söz konusu. Mesela eski NATO Başkomutanı Alexander Haig, Ronald Reagan döneminde ABD Dışişleri Bakanlığı yaptı. Keza Baba Bush devrinin Genelkurmay Başkanı Colin Powell, oğul Bush yönetiminde aynı görevi ifa etti. Ve Donald Trump’ın da, uzun bir aradan sonra muvazzaf bir generali (John Mattis) savunma bakanlığına getirmesi, ilk başta eleştirilere konu oldu. Fakat durum çabuk kanıksandı ve Mattis kabinenin en güçlü ismi oldu…