PKK elebaşları
Karayılan, Bayık ve Kalkan’ın kellelerine; toplam 12 milyon dolar
ödül koyan ABD, gerçekte ne yapmak istiyor? Ecevit, Öcalan’ın niçin
Türkiye’ye verildiğini anlayamadığını söylemişti…
Laf tam da yerine oturuyor… BU
NE PERHİZ BU NE LAHANA TURŞUSU! Amerika Birleşik Devletleri, bir
taraftan binlerce tır ve nakliye uçağı ile PKK’nın Suriye kolu olan
PYD/YPG’ye silah ve mühimmat ikmali yaparken, diğer taraftan aynı
örgütün elebaşları olan üç yaşlı teröristin kellelerine milyonlarca
dolar ödül koyuyor. Bu atraksiyonla ne yapmak istiyor acaba?
ABD’nin bu konuda geçmişte yaptıklarını da göz önüne aldığımızda,
hayli ucuz bir kurgu ile zihinleri bulandırmaya çalıştığını derhâl
fark etmemek mümkün değil. 1991’deki Körfez savaşı sonrasında,
Saddam’ın Kuzey Irak üzerindeki etkisini kırmak için BMGK kararıyla
HUZUR HAREKÂTI (Operation Provide Comfort) devreye sokuldu. Bu
harekâtı icra eden hava gücünün adı olan Poised Hammer (Kalkık
horoz) yanlış tercüme sonucu “Çekiç Güç” olarak anıldı.
İşte bu Çekiç Güç unsuru,
yıllarca (1996’da sona erdirildi) bölgedeki PKK örgütüne dolaylı
bir koruma ve zaman zaman da lojistik destek sağladı. Ancak bu
destek aleni biçimde değil de gizlice yapılıyordu. Ve TSK, kimi
zaman kontrol ve müdahalelerle bunu önlemeye çalışıyordu… Yıllar
içinde sürecin nerelere uzandığını hep beraber müşahede ettik. O
gün terör örgütüne gizlice destek veren küresel güçler, bugün artık
açıktan açığa aynı şeyi yapıyor. ABD, Türkiye’nin bütün ikaz ve
itirazlarına rağmen, PKK’nın Suriye kolunu güya DEAŞ’a karşı
mücadele gücü olarak lanse ediyor ve aynı terör örgütünü güya
müttefiki olduğu Türkiye’ye karşı koruma altına almaya çalışıyor.
Yani ortada çok vahim bir durum var. Elbette Türkiye buna seyirci
kalmıyor ve kalması da mümkün değil…
Fakat sahada çok tuhaf bir durum
var. Suriye’de, Fırat’ın batısında; Menbiç’te Türkiye ile ABD
askerleri ortak devriye atarken, Fırat’ın doğusunda aynı ABD, YPG
ile kol kola arzıendam ediyor!.. Türkiye bölücü terör örgütünün bu
bölgede hendek kazmasına müdahale etti ve top atışlarıyla örgütün
mevzilerini imha etti. Lakin bu hâl ABD’nin hoşuna gitmedi ve hemen
rahatsızlığını açıkladı. Türkiye de buna karşılık, ABD askerlerinin
terör örgütü militanlarıyla birlikte devriye gezmesinin kabul
edilemez bir durum olduğunu ve bundan vazgeçmesini bir kere daha
ABD tarafına iletti. Bu arada Türkiye aynı bölgeye zaman zaman top
atışlarını devam ettiriyor. Bu atışların, ABD’ye bir ikaz
mahiyetinde ve müdahale kararlılığının da bir işareti olduğunu
belirtelim. Ayrıca dört gün sonra Paris’te bir araya gelecek olan
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Donald Trump bu konuyu ele alacaklar.
İşte tam da bu görüşme öncesinde, ABD cenahından bahse konu kelle
ödülleri açıklandı. Yaşları hayli ilerlemiş ve sağlıkları da
bozulmuş, üç örgüt elebaşı için böyle bir kararın ne anlama geldiği
ve bununla neyin hedeflendiği konusunda çeşitli yorumlar yapılıyor.
Ama hemen ifade edelim ki, Türkiye tarafında herkes buna şüphe ile
yaklaşıyor. Nitekim Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, bu
kararın arkasında bir içten pazarlık durumunun olması hâlinde, çok
kısa zamanda deşifre olacağını dile getirdi. Savunma Bakanı Hulûsi
Akar da, bir taraftan teröristlerin kellesine ödül konulurken diğer
yandan aynı terör örgütünün Suriye uzantısına lojistik destek
verilmesindeki çelişkiye dikkat çekti.
Velhasıl Amerika toz kaldırarak
bazı şeyleri gözlerden kaçırmaya çalışıyor. Lakin böyle şeyler
nafile!.. Türkiye, on yıllardır ABD ve diğer küresel ve bölgesel
güçlerin bölücü terör örgütüne verdiği siyasi- askerî desteği gayet
iyi biliyor. Tavrını da buna göre belirliyor. 1999’da, ABD kullanım
süresi biten Öcalan’ı paketleyip Türkiye’ye teslim ettiğinde,
devrin Başbakanı Ecevit; “Amerika Öcalan’ı bize niçin verdi,
anlamış değilim…” demişti. Vaka o teslimattan en büyük siyasi
kazancı da kendisi 1999 seçimlerinde elde etmişti!.. Ne var ki,
Öcalan’ın yakalanması ve yargılanması, terör örgütünü bitirmedi.
Kellelerine ödül konulan bu üç yaşlı teröristin yakalanması veya
öldürülmesi de, terörün sonunu getirmeyecek maalesef. Kaldı ki,
ABD’nin Suriye topraklarında besleyip büyüttüğü PYD/YPG terör
örgütü, bölge için yeni ve çok daha tehlikeli bir gelişmenin
başlangıcıdır. Türkiye ulusal güvenliği için büyük tehdit olan
PYD/YPG’yi bertaraf etmek için bütün imkânlarını kullanacaktır.
Bunu önlemek veya yavaşlatmak için ABD’nin yaptığı bu türden
atraksiyonlar, katiyen etkili olmayacaktır. Bunun altını çizelim.
İşte tam da bu noktada, kelle ödülünün geçersiz bir teşebbüs
olduğunu net olarak görebiliyoruz. Bununla ilgili olarak ABD hangi
hesapları yaparsa yapsın, Türkiye’ye yutturamayacaktır. Gerisi
teferruattır.