Anadolu’yu Türklere yurt
yapma azminin kesin zaferi olan Malazgirt Destanı’nın 950. yıl
dönümünü idrak ediyoruz… Tarihin akışı içinde, kanla ve canla
alınan, kanla ve canla hep müdafaa edilen aziz vatan
toprağı.
Bülbülü altın kafese koymuşlar,
vatanım da vatanım demiş… Vatanı nasıl tarif etmeliyiz? Ana gibi
yâr vatan gibi diyar olmaz demişler ya. Namık Kemal de Hürriyet
Kasidesi’nde şöyle diyor: “Vücudun kim hamîr-i mâyesi hâk - i
vatandandır / Ne gam râh-ı vatanda hâk olursa cevr-u cefadan”
(Vücudun hamurunun mayası vatan toprağındandır. Vatan yolunda
eziyet ve sıkıntılardan toprak olursa ne gam!) İşte vatan budur.
Bunun içindir ki Mehmet Âkif İstiklâl Marşı’nda şöyle haykırıyor:
“Cânı cânânı bütün vârımı alsın da Hudâ / Etmesin tek vatanımdan
beni dünyada cüdâ”. Bülbülü altın kafesteyken hasret ateşine
düşüren şey, işte vatanın bu hususiyetidir. Vatan kişinin hür
olabilmeyi doyasıya yaşayabildiği yerdir. Her toprak parçası da
vatan değildir! Ne diyor Mithat Cemal Kuntay? “Bayrakları bayrak
yapan üstündeki kandır / Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır”.
İnsanın uğruna...