Şanlı Türk tarihinde sayısız destansı zaferler vardır… Her biri ayrı bir kahramanlık ruhunu ifade eder. Her biri, nevi şahsına münhasır cesaret, basiret ve fedakârlığın neticesidir. Malazgirt de bunların en büyüklerindendir.
Selçuklu Devleti ile Osmanlı Devleti’nin kuruluş ve hükümranlık hedefi ve tatbikatında muhteşem bir ayniyet vardır… Her ikisi de cihanşümul bir devlet kurmanın ötesinde bir büyük ve örnek medeniyet inşa etmeyi şiar edinmiştir. En önemlisi de her iki muhteşem devletin manevi istikameti, Ehl-i sünnet akidesidir… Biri yaklaşık üç yüz yıl, diğeri altı yüz küsur sene boyunca, bütün beşeriyete ışık saçan; beldeleri bayındır, insanları mutlu ve müreffeh kılan, ahlak ve adalet üzerine kurulu emsalsiz devletlerdi… Selef-halef olarak Selçuklu ve Osmanlı, aynı ruh kökünün peş peşe tezahür etmiş yansımasıdır. Dolayısıyla tarih sahnesinde hükümran oldukları asırlar boyunca, insanlığın saadet ve selameti için hep aynı gaye ve maksat için mücadele vermiştir. Millet olarak İslâm dini ile şereflenmelerinin üzerinden çok da uzun olmayan bir zaman geçmesine rağmen, Türklerin, en son...