Anayasa değişikliği için lehte ve aleyhte hemen her şey
söylendi. Şimdi sıra milletin vereceği karara geldi. Ve millet
yarın sandık başına giderek, o kararı verecek. Herkes bu karara
saygı duyacak.
Evet, sandık başına gitmeye artık saatler kaldı. Türkiye’nin
hükûmet sistemiyle ilgili, önemli ve köklü bir değişikliğin hayata
geçirilmesi için; nihai ve kesin kararı, halkımız oylarıyla ortaya
koyacak. Biz buna millî irade diyoruz. Ve esas belirleyici olan da
bu iradedir… Yarın elli küsur milyon vatandaşın tek tek tercihini
sandıklara yansıtmasıyla, kesin netice tahakkuk edecek ve herkes bu
neticeye saygı duyacaktır. İçine sinse de sinmese de, buna
katlanmak ve kabullenmek durumundadır. Millî iradeye saygı sadece
lafla olmaz! Samimi bir şekilde bunun gereklerine uymak lazımdır.
Dolayısıyla 17 Nisan sabahından itibaren, ortaya çıkmış olan sonuca
göre, bu değişiklik için evet veya hayır yönünde tercih kullanmış
olan her vatandaş; sıfatı ne olursa olsun, milletin kararı başımız
üstüne deyip gereğini yapmak durumundadır!.. Zira bugüne kadarki
süreçte, anayasa değişikliğinin lehinde ve aleyhinde, doğru-yanlış
söylenmedik bir şey kalmadı. Bütün bu anlatımların halka nasıl
yansıdığı, vatandaşın bu sistem değişikliğini nasıl anladığı,
sandık sonuçlarıyla kesin biçimde tezahür edecektir. Sandık
sonuçları aynı zamanda, siyasi rekabetteki aktörlerin başarı
derecesidir… Dolayısıyla herkes kendi açısından bir muhasebe
yapacaktır. Kaybeden taraf nerede hata yaptığını, neyi eksik
bıraktığını irdeleyecektir.