Zirve öncesinde, Türkiye’ye siyasi ve psikolojik baskı amaçlı yoğun bir karalama teşebbüsü vaki oldu. Türkiye’nin NATO’ya şantaj yaptığını söyleyecek kadar işi ileri götürdüler. Tabiatıyla Türkiye, bu hücumlara bütün kademelerde en net cevapları verdi. Barış ve istikrarın korunması için, NATO’nun bölgesel ve küresel harekât merkezlerinde, en fazla katkı veren beş ülkeden biri olduğunu hatırlattı. Yasa dışı göç ve insani misyon konularında, bilhassa en fazla destek veren üç ülkeden biri olarak, Türkiye’nin NATO’ya olan katkılarının asla inkâr edilemeyeceğini belirtti… Bu gerçeklere rağmen, karalama çabalarının altında ne yatıyor?