Sanki yeteri kadar kriz ve kaos yokmuş gibi, şimdi de Kuzey Irak
Bölgesel Kürt Yönetiminin bağımsızlık referandumu hepsinin üstüne
tüy dikti… Bu gaz sıkışması infilak ederse, hepten felaket!
Katar meselesi aslında, bildiğimiz kurt-kuzu hikâyesi… Katar’ın
esas kabahati, doğalgaz paralarıyla kısa zamanda birilerini haset
ettirecek kadar çok zengin olması! Demeye getiriyorlar ki: “Sen
küçücük bir ülkesin. Üstelik nüfusunun yüzde sekseni yabancı
çalışanlar. Bu kadar para sana çok çok fazla. Hem sen bu parayı
bizim istediğimiz şekilde harcamadığın gibi, siyasi alanda da
başına buyruk değişik hareketlerde bulunuyorsun. Neymiş öyle
liberal yaklaşımlar filan… Etrafındaki diğer monarşilerin yüreğini
küt küt attırıyorsun. Anladık 'devrimci' özelliğiniz var. Ey Temim,
sen baban Hamad’ın yerini kansız bir darbe ile aldın. O da kendi
babasına aynı şeyi yapmıştı. Onun babası da saray darbesini
amcasına karşı yapmıştı. Tamam, fakat bu işler sizdeki gibi diğer
emirlik ve krallıklarda öyle kolayca olmuyor. Bir taraftan serbest
yayın yapan El Cezire gibi etkili televizyon kanalıyla, dünyada
neler olup bittiğini halka izlettiriyorsun, diğer yandan İhvan-ı
Müslimîn ve Hamas gibi örgütlü halk hareketlerini destekleyip,
Körfez’deki kurulu düzene karşı siyasi riskleri büyütüyorsun… Sen
ne yapmak istiyorsun? Derhal bizim çizgimize gel, aksi hâlde
gördüğün gibi başına her şey gelebilir. Yeni bir darbe de
dâhil!"
Evet, her gün figüranları birer ikişer artan bu tiyatronun baş
aktörü Suudi Arabistan’mış gibi görünse de, “Sam Amca”nın arkadaki
görüntüsü perde önüne düşüverdi bile…
Yalnız bu tiyatronun nasıl bir sonuçla biteceği henüz netleşmedi.
Avrupa biraz tereddütlü ve gecikmeli olarak da olsa, devreye
girmeye başladı. Fransa ve Almanya Katar’ın bu şekilde nefesinin
kısılmasına itirazlarını seslendirdi. Ara buluculuk için de oldukça
istekli görünüyorlar. Fakat işin ilginç yanı, son bir asırda Katar
üzerinde büyük nüfuzu olan İngiltere’nin henüz beklenen tavrını
ortaya koymamış olması. Bu gecikmeyi sadece ülkede peş peşe sökün
eden DEAŞ saldırıları veya erken seçimlere bağlayamayız. İngiltere
gibi küresel ölçekte etkili bir devlet aynı anda pek çok meseleyi
yönetme kabiliyetini haizdir. İngiltere neyi bekliyor? Zira bu
durum İngiliz soğukkanlılığı ile de yeterince izah edilemez. Acaba
sebep, züccaciye dükkânındaki fil görüntüsü veren, Trump
Yönetiminin öngörülemez politikaları mı? ABD’ye ödenecek yüklü
miktarda silah parasıyla besbelli büyük destek aldığı anlaşılan
Suudi Arabistan, ianelerde bulunduğu diğer irili