Rusya adına çok şey yüklenen Zafer Günü (9 Mayıs) geride kaldı. Ama Rusya Ukrayna’da, zafere (başarı mı desek…) ne kadar yakın veya uzakta? Putin “Tek doğru olan kararı verdik” derken nereye dikkat çekiyor?
Günlerdir üzerinde konuşulan ve Rusya hesabına pek çok şey yüklenen “Zafer Günü” geride kaldı…
Siyaset ve strateji alanında fikir üreten bazı çevreler, Rusya Lideri Putin’e atfen pek çok tahminde bulunmuştu.
Birçok senaryo yazılıp çizildi. Öncelikle Putin’in bazı hedefleri yakalayıp geri çekilme için fırsat kolladığı söylendi. Bunun da 9 Mayıs’ta olabileceği iddia edildi. Daha sonra yeni senaryolar eklendi.
Rusya’nın Ukrayna’ya resmen savaş ilan etmesi vs. Bu da olmadı. Bir başka ihtimal olarak da Putin’in Zafer Günü kutlamalarında, seferberlik ilan edeceği ifade edilmişti.
Ama bunların hiçbiri gerçekleşmedi! Rusya Lideri, beklendiği üzere Ukrayna’ya savaş ilan etmedi. Resmî söylem hâlâ “ÖZEL ASKERÎ OPERASYON” olarak devam ediyor. Fakat Putin başka bir şey söyledi. “Kendi ülkemiz için savaşıyoruz" dedi. İkisi birbirinden çok farklı. Üstelik (Kime karşı savaşıyorsunuz) gibi bir soruya karşılık olacak şekilde, karşı cephenin içine NATO’yu da yerleştirdi…
SSCB’nin Nazi Almanyasını 2. Dünya Savaşında yenmesinin 77. yıl dönümünde, Putin şu cümleyi kurdu: “NATO sınırlarımızda tehlike oluşturuyordu. Kiev nükleer silah peşindeydi…” Ve devamında şunu seslendirdi: "Ukrayna’da yapmamız gerekeni yaptık. Bağımsızlık için yaptık…” Putin, Ukrayna’nın nükleer silah peşinde olduğu iddiasını öteden beri tekrarlıyor. Bu arada Kiev’deki biyolojik araştırma laboratuvarlarına dair, dünya medyasında da bazı haberlerin çıkmış olduğuna dikkat çekelim!..
Evet, Putin kendine göre haklı gerekçe olarak şunları söyledi: “Biz barış teklif ettik ama hepsi boşa gitti. Batı ülkeleri bizi dinlemedi, farklı planları vardı. Açık açık cezalandırmaya yönelik operasyonlara hazırlanıyorlardı.” Putin aynı konuşmasında NATO’nun Donbass Bölgesi ve Kırım’da işgal harekâtına girişme hazırlığında olduğunu da ileri sürdü.