15 Temmuz ihanet kalkışmasını, daha ziyade sonuçları itibarıyla
tartışıyoruz. Oysa en çok bu facianın sebeplerini irdelemek
gerekiyor!..
Dile kolay, tam elli sene bu devleti ele geçirip birilerine peşkeş
çekmek için, şeytanın dahi aklına gelmeyecek sinsi yöntemlerle
çalışmış bu terör örgütü… FETÖ, 1966 yılının başlarında giriştiği
ihanet faaliyetlerini, 15 Temmuz 2016 gecesi topyekûn bir kalkışma
ile emperyalist efendilerinin istediği sonuca bağlamaya çalıştı.
Kendi hesabına göre bütün hazırlıklar tamamdı ve hedefine
ulaşacağına kesin inanmıştı. Ancak Allahü tealanın da bir hesabı
var ve şüphesiz asıl hesap onunkidir. Allah cellecelâluhu, FETÖ’nün
bütün hile ve tuzaklarını başına geçirdi ve iki cihanda rezil rüsva
eyledi… Tam bir seneden beri, 15 Temmuz ihanet kalkışmasının
teferruatını tartışıyoruz. Ne var ki, olaylar zincirinin tam bir
kronolojisini bile henüz çıkarabilmiş değiliz. Devlet ve hükûmet
yetkilileri her vesileyle muhtelif veriler açıklıyor. Ancak her
geçen gün yeni bir bilgi, belge ve bağlantı ortaya çıktığı için de,
sürekli güncelleme yapma ihtiyacı doğuyor. İşin bu tarafı önemli…
Ama esası kaçırmayalım. Hâlihazırda Türkiye’nin elli küsur
vilayetinde FETÖ ve 15 Temmuz ile ilgili 216 tane dava açılmış
durumda. 168 bin küsur kişi hakkında soruşturma ve kovuşturma
yapılmış. 59 bin küsur kişi tevkif edilmiş. 103 bin küsur kişi
devlet memuriyetinden ihraç edilmiş. 36 bin küsur kişi açığa
alınmış. Bunların içinden itiraz ve dava sonucu 34 bin küsur kişi
görevine geri dönmüş… Şüphesiz en büyük ihraç ve açığa alma ve
tevkifât, TSK personeli içinden! 159 general ve amiral (Ki, bu TSK
toplam kadrosunun yarısından fazlasıdır.) hâlen tutuklu bulunuyor.
Vs. vs.