Bu başlığı tam kırk yıl önce, Ermeni Asala örgütünün diplomatlarımıza karşı giriştiği suikast eylemlerinin yoğunlaştığı bir sırada, yine bu sayfalardaki bir yazımda kullanmıştım…
Evet, tam kırk yıl önce, aynı başlığı kullanmıştım. Henüz bir lise talebesi iken, yine kasvetli bir dönemde; Ermeni teröristlerin dış temsilciliklerimize yönelik kalleş saldırılarının peş peşe sökün ettiği bir sırada, bu başlığı atarken, bu ülke ve bu millet hakkındaki duygu; düşünce ve geleceğe dönük tasavvurum aynı istikamette idi!.. O vakit, Türkiye’nin fert başına millî geliri bin dolar seviyelerinde idi. Dünyada soğuk savaş şartları hüküm sürüyordu. Türkiye, dış politikada Kıbrıs meselesinin bütün olumsuz yansımalarından etkilenirken, iç politikada da istikrarsız bir siyasi iklimin gölgesi altında idi. Ama o şartlarda da, benim Türk Milletine olan güvenim tamdı ve Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bütün zorlukların üstesinden geleceğinden şüphem yoktu. Bugün de aynı noktadayım ve bu konudaki inanç ve kanaatim; yaşım, bilgi ve tecrübemin de gereği pekişmiş olarak, çok daha sarsılmaz biçimde, her yönüyle bu millete ve devlete olan güvenimi teyit ediyor. İşte bu öz güven içinde TÜRKİYE BÜYÜK DEVLETTİR başlığını kırk yıl sonra tekrar ediyorum…