Farklı ülkelere kaçmış olan FETÖ mensuplarını, sığındıkları
ülkelerden geri getirmenin kolay olmadığı ortada… Öyle ki, mesele
muhatap ülkelerle ilişkilerimizi fena hâlde gerecek noktaya
geldi!..
Yunanistan Hükûmeti, 15 Temmuz gecesi helikopterle bu ülkeye kaçmış
olan 8 darbeci FETÖ mensubunu, daha önce verdiği söze rağmen, iade
etmemekte direniyor. Oysa bu tutum, uluslararası hukuk
prensiplerine de, iyi komşuluk ilişkilerine ve de Yunanistan’la
hâlen var olan suçlu iade anlaşmasına açıkça aykırı. Yunanistan’ın,
özünde kendi menfaatlerine de kesinlikle ters olan bu tavrının
altında, birçok etken yatıyor olabilir… İkili ilişkilerin geçmişine
ve hâlihazırdaki seyrine baktığımız zaman, bu ülkenin; öteden beri
Avrupa’nın hesapsız ve haksız desteğine bel bağlayarak, çoğu kez
şımarıkça ve boyundan büyük işlere de kalkıştığını görürüz.
Yıllardan beri Ege’deki kıta sahanlığı ve karasuları meselesinde,
uçuş koridoru konusunda ve bilhassa Kıbrıs ihtilafında, yukarıda
belirttiğimiz ölçüsüz desteğin gölgesinde; uzlaşmaz, tahrik edici
ve devlet kavramıyla bağdaşmayan davranışlar içinde olmuştur. Son
günlerde Kardak kayalıkları çevresinde, benzer bir hareket içine
giren Yunanistan’ın, esasen Türkiye’ye rakip olacak veya onu
zorlayabilecek bir kapasiteye sahip olmadığı açık. Lakin içinden
bir türlü çıkamadığı derin ekonomik kriz ve iflas durumu sebebiyle,
içerideki öfkeyi bir bahane ile dışarıya yönlendirmeye ve böylece
durumun vahametini kamufle etmeye çalışıyor...