İsmail Kılıçarslan Yeni Şafak Gazetesi

15 Temmuz ile hesaplaşma biçimleri

Türkiye’de 15 Temmuz öncesi süreçte, 17-25 sonrası yükselen tansiyon döneminde yani, Ankara’da bir arkadaşımla şu şakayı yapmaya bayılıyorduk: “Merak edilecek bir şey yok. Devlet cemaatin içine...

16 Temmuz 2024 | 1.470 okunma

Türkiye’de 15 Temmuz öncesi süreçte, 17-25 sonrası yükselen tansiyon döneminde yani, Ankara’da bir arkadaşımla şu şakayı yapmaya bayılıyorduk: “Merak edilecek bir şey yok. Devlet cemaatin içine sızmayı başarmış.”

Şüphesiz bu şaka, o zamanlar adına “cemaat” denilen sümüklüler ordusunun gücü ile ilgili olarak bir hakikati ifade etmesi bakımından komik değil, neredeyse trajikti.

15 Temmuz sonrası süreçte yine aynı arkadaşımla bu sefer yeni bir şaka geliştirdik: “Helal olsun AK Parti’ye, içine bir tane bile FETÖ’cü sızdırmamış.”

Bu şaka da komik değildi elbette. Ama

ne yazık ki sert bir hakikatin en üzücü şekilde ifadesiydi.

Geride bıraktığımız 8 yıl boyunca hem ben, hem de başka kalemler bu konuda epeyce yazı yazdı ama sonuç değişmedi. 15 Temmuz’un failleriyle hesaplaşma biçimi son derece tuhaf bir düzlemde ilerledi. Mesela “Aranan FETÖ’cü galiba benim” başlıklı yazımı hatırlayanlarınız olacaktır. Orada Orkide Yağları’nın sahibini, Fettah Tamince’yi falan örnek göstererek şöyle demiştim: “Bu isimler bir şekilde FETÖ’cü kabul edilmediğine göre, aranan FETÖ’cü benim galiba.” Diğer yandan, “Sadece Bylock” yazımı da hatırlayanlarınız olacaktır....

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
O sınırın nerede olduğunu bulsak mı? 19 Kasım 2024 | 275 Okunma Bir kapı nereye açılır? 17 Kasım 2024 | 199 Okunma Benzersizlik anlatısı ya da senden sekiz buçuk milyar daha var 16 Kasım 2024 | 1.055 Okunma Bir teklif: Türkiye’nin küresi 12 Kasım 2024 | 271 Okunma Bir bavula ne yakışır en çok? 10 Kasım 2024 | 264 Okunma