Aslında kendi kendime “bir ucu gündelik politikaya dokunacak herhangi bir yazı yazmama” kararı vermiştim. Yani “gündelik politika perhizi” yapıyordum. Hoş, bugün kaleme alacaklarımla da zannediyorum gündelik politika ile ilgili yazmış sayılmam. Zira bugün, adaletten bahsetmek niyetindeyim.
Bundan bir süre önce Orkide Yağları’nın sahibi ve FETÖ’nün en önemli finansörlerinden biri olan Ahmet Küçükbay’ın yargılandığı davada Küçükbay’a tahliye kararı çıkmıştı. “Yahu ne oluyor?” dedik ama mahkeme heyeti “etkin pişmanlıktan yararlandı, cezasını 13 yıldan 6 yıla, onu da iyi halden 5 yıla indirdim, yattığı süre müre derken tahliyesine karar verdim” deyince sineye çektik mecburen kararı.
Tabii Küçükbay ne anlattı da etkin pişmanlıktan yararlandı bilemem, belki de gerçekten örgütün çökertilmesini sağlayacak bilgiler vermiştir. Fakat mahkemedeki ifadelerinden anlıyoruz ki Küçükbay özetle şöyle diyor: “Ben 1980’de küçük bir bakkaldım, FETÖ ile tanışarak devasa bir iş adamı oldum; zaten STV’nin kuruluşunda da çuvalla para verdim. Örgüte de yıllık 4 milyon lira para aktardım.”
Eh, örgütle ilişkisini son ana kadar koparmayan Küçükbay’ın “etkin pişmanlık”tan yararlanması için gerçekten çok önemli bilgiler vermiş olması gerekiyor devletimize. Hiç kimsenin bilmediği çok önemli bilgiler. “İnşallah vermiştir” deyip bu bahsi kapatalım.
Diğer yandan, birkaç gün önce yine memleketimizin güzide mahkemelerinden biri, işadamı Fettah Tamince hakkında “17-25 Aralık darbe teşebbüslerinden sonra FETÖ/PDY ile irtibat ve iltisakı bulunduğuna dair yeterli delil elde edilemediği…” diyerek verdi kararını. Mahkeme, 17-25 Aralık’tan sonra da Zaman Gazetesi’nin sahipliğini yürüten, verdiği ifadede FETÖ ile neler yaptığını bütün detaylarıyla anlatan Tamince’ye “sen FETÖ’cü değilsin” dedi.
Gerçi mahkemeye anlattıklarından anlıyoruz ki “çözüm sürecinin büyük bir destekçisi olan” Tamince, Zaman Gazetesi’nin ve cemaatin diğer basın organlarının “çözüm sürecine karşı yayın yapmalarına engel olmak için” almış hisseleri. 17-25 Aralık’tan sonra ise FETÖ ile iltisaklı üniversite ve vakıfları bırakmamasına sebep, devletle işbirliği içerisinde buralardan FETÖ/PDY yapısını temizlemekmiş.