İsmail Kılıçarslan Yeni Şafak Gazetesi

Bazı gezi notları: İki günde Anadolu

Bulduğum bir boşlukta kızımı ve yeğenlerimi arabaya doldurup sürdüm. İlk gün Konya, ikinci gün Kapadokya… Aslında, iki farklı dünyanın kapılarını aralamak gibiydi bizim açımızdan...

21 Temmuz 2019 | 312 okunma

Bulduğum bir boşlukta kızımı ve yeğenlerimi arabaya doldurup sürdüm. İlk gün Konya, ikinci gün Kapadokya…

Aslında, iki farklı dünyanın kapılarını aralamak gibiydi bizim açımızdan üst üste bu iki şehre sürmek.

Konya’dan başlayayım. “Bir tam günde, üstelik çocuklarla Konya’da ne yapılabilir?” sorusunun bendeki cevabı şuydu: Konya Bilim Merkezi’ne gidilir, Mevlana Müzesi ve Karatay Medresesi gezilir, gün Sille köyünde bitirilir.

Daha önce hakkında müstakil yazı da yazdığım Konya Bilim Merkezi, şu ana kadar gördüğüm en güzel bilim merkezi hiç şüphesiz. Bir kere birbirinden eğlenceli 6 sergiyi dolaşmak, sergileri dolaşırken yüzlerce faydalı bilgiye “doğal erişim” sağlamak gerçekten ayrıcalık. İki sergiden bağımsız olarak bahsetmek isterim. İlki “Bilimin Sultanları Sergisi.” Kanlı canlı şekilde İslam bilim tarihinin içinde geziyorsunuz. İbn Heysem’in camera obscurasından duvara görüntü yansıtabiliyor, Cezeri’nin ilginç robotik makinelerini incelebiliyorsunuz. İkincisi ise “Yeni Ufuklar Sergisi.” Teknolojinin nereye doğru gittiğini anlamak açısından çok öğretici bir sergi. Bilhassa robotlar çok dikkat çekici.

Ayrıca planetaryumda şahane bir “Dinamik Dünya” filmi de izledik ki bırakın çocukları ben bile çok faydalandım filmdeki bilgilerden. Kafesi, dükkânı derken 2 saati biraz aşkın şekilde vakit geçirdik merkezde. Unutmadan… Konya Bilim Merkezi’ne giriş yetişkinler için 5, öğrenciler için 2 lira.

Mevlana Müzesi’ne giriş ise ücretsiz. Daha önce ücretli imiş, bir süre önce kaldırmışlar. Her zamanki gibi iğne atsan yere düşmez bir görüntüsü vardı müzenin. Çok kalabalıktı. Uzun yıllardır bir yol düşürüp uğramadığım müzenin yeni düzenlemesini çok sevdim. Bahçesi harika olmuş. Aynı şeyi cami önü meydanı için söyleyemem fakat. Bir çeşit beton yığınına dönmüş güzelim meydan. Hani Hak rızası için altına saklanacak tek bir gölge bırakılmamış meydanda.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
O sınırın nerede olduğunu bulsak mı? 19 Kasım 2024 | 275 Okunma Bir kapı nereye açılır? 17 Kasım 2024 | 199 Okunma Benzersizlik anlatısı ya da senden sekiz buçuk milyar daha var 16 Kasım 2024 | 1.055 Okunma Bir teklif: Türkiye’nin küresi 12 Kasım 2024 | 271 Okunma Bir bavula ne yakışır en çok? 10 Kasım 2024 | 264 Okunma