Kayboldum.
Bilmediğim bir şehirde yürürken yanlışlıkla kaybolduğumu ve yolumu sora sora bulmaya çabalarken olağanüstü güzellikte bir yere ulaştığımı anlatmamı bekleyeniniz varsa çok bekler. Benim hayatımda öyle hikâyeler hiç olmadı.
Ben “kayboldum” dediğimde anlayın ki şu gerçek kaybolmaktan bahsediyorumdur. Yolun nereden gittiğini umursamadan, yolu umursamadan, yolun olduğu şehri umursamadan kaybolmak. “Yitmek” de denebilir gibi geldi size değil mi?
Denemez. Yitmek başka bir şey… Ben size kaybolmaktan bahsediyorum. Kaybolma kastı gütmeden, kaybolmak için özel bir çaba harcamadan kayboldum ben.
Hani, şu çokbilmiş seyahat yazarları, o mağrur anlatıcılar bize durmadan “bu şehrin sokaklarında kaybolmak...