İsmail Kılıçarslan Yeni Şafak Gazetesi

Besmele

Kalkasım yoktu hiç. Yorgundum, çok yorgun. Akşam, anlamadığım dillerde şiirler dinlemiş, kimsenin anlamadığı dilimle şiirimi okumuştum.

08 Aralık 2019 | 307 okunma

Yaşlıların ikindi sonrası iç geçirmelerinden bahsetmiştim. “Kimsenin anlamadığı” demeyeyim yine de. Hem Struga’da yerleşik Türkler vardı hem de “Dur madem ordasın geliyorum” diyerek bulduğu ilk uçakla yanıma gelen bir can dostumla birlikteydik.

Uyandım mecburen. Söz vermiş bulunmuştum çünkü. “Elbette gideriz” demiştim orada tanıştığımız yeni bir felsefe hocasına.

Yazdı. Yorgundum. Bütün umudum, can dostumun uyanamamış olmasıydı. O uyanamamış olsaydı hocaya “Hocam, nasip değilmiş, seni de yorduk ama…” deyip tekrar odaya çıkmak, uyumak niyetindeydim.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
O sınırın nerede olduğunu bulsak mı? 19 Kasım 2024 | 275 Okunma Bir kapı nereye açılır? 17 Kasım 2024 | 199 Okunma Benzersizlik anlatısı ya da senden sekiz buçuk milyar daha var 16 Kasım 2024 | 1.055 Okunma Bir teklif: Türkiye’nin küresi 12 Kasım 2024 | 271 Okunma Bir bavula ne yakışır en çok? 10 Kasım 2024 | 264 Okunma