‘Eskiden sevdiğim bir şarkının unuttuğum sözleri gibi yüzün. Melodi aklımda, güfteyi zaten biliyorum, şarkının ilk kelimesini hatırladım ve sökün edip geldi devamı. Bunca yıl sonra yüzünü gördüğümde bu dünyada hiçbir şeyin unutulmadığını, unutulmayacağını, unutulamayacağını da anlamış oldum. Ben seni hiç unutmamışım be Nermin.’
Her zamanki gibi içinden konuşuyordu Ersin. Hep içinden konuşurdu.
‘Ama baklava da yani böyle maşallah Hacer. Fatma anamızın eli değmiş eline vallahi.’
‘Ben çok yedim Nermin kızım, şekerim çıkacak sonra.’
‘Abi valla yüzünüzü gören cennetlik. Hani bayram da olmasa… Bir gittiniz mahalleden, pir gittiniz. 5 yıl oldu mu görüşmeyeli? En son düğünde işte…’
‘Mustafa gelemedi bu bayrama. Malum şark görevi. Yok yok. İyiymiş durumları. Onların orası sakinmiş. Hiç olmazsa torunu yolla gelinimle dedim ama denk gelmedi.’