Bilmem gördünüz mü? İletişim Başkanlığı, 11 Şubat günü, tam 142 maddeden oluşan bir “Dezenformasyon Bülteni” yayınladı. Korkunç bir rakam 142 yalan. Ve ne yazık ki 11 Şubat’tan bu yana sürekli ama sürekli artıyor bu yalanların sayısı.
Üç çeşit yalan üretiliyor gördüğüm kadarıyla afet konusunda.
Birincisi, doğrudan kaos çıkarmaya ayarlı, iyi hesaplanmış, planlı, alanı karıştırmaya yönelik yalanlar. Bu yalanlara genellikle siyasiler ve onlara güdümlü fenomen, trol tayfası tevessül ediyor. Açık konuşayım, deprem, depremin yıkıcılığı, depremzedelerin durumu vd. bu heriflerin hiç ama hiç umurunda değil bence. Bir başka planları, bir başka ajandaları, bir başka hedefleri var.
“Sınırdan yüzbinlerce Suriyeli geliyor” yalanını da, “Hatay’da baraj patladı” yalanını da, “kimliği tespit edilmeyen cenazeler resmi verilere dâhil edilmiyor” yalanını da, “nükleer santral patladı” yalanını da tam buradan düşünmek lazım. Olabilecek her türlü kaosu çıkarmak, meydana gelebilecek her türlü karışıklığa yol vermek istiyorlar.
Ben bu tip yalanların hedefine ulaşamayacağını düşünenlerdenim. Çünkü çabucak “yalan oldukları” ortaya çıkıyor. Saklanamıyor.
İkinci tip...