İsmail Kılıçarslan Yeni Şafak Gazetesi

Deprem, millet ve lağım fareleri

99 depreminin benim için en anlaşılmaz tarafı, devletin neredeyse 10 gün boyunca “yokları oynaması” da değildi, gelen yardımlarla memur maaşı ödenmeye çalışılması da…

26 Ocak 2020 | 600 okunma

Çünkü ortada ne devlet vardı ne de güç. Memlekette neredeyse hiçbir şey yönetilemiyordu. Bunu anlaşılır bulmuştum yani.

Benim için anlaşılmaz olanı, depremden kısa süre sonra Türkiye’nin dört bir yanından organize olarak deprem bölgesine akan hırsızlardı. İnsanlar canlarıyla uğraşırken, enkaz kaldırmaya çabalarken bu hırsızlar dünya malına tamah ederek “ne götürürsek kârdır” diye düşünmüşler ve evlere, işyerlerine dadanmışlardı. Tabii ki ortada yine devlet yoktu ve genel itibarla deprem hırsızlarının çaldıkları yanlarına kâr kaldı.

Bu, burada bir dursun.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
O sınırın nerede olduğunu bulsak mı? 19 Kasım 2024 | 275 Okunma Bir kapı nereye açılır? 17 Kasım 2024 | 199 Okunma Benzersizlik anlatısı ya da senden sekiz buçuk milyar daha var 16 Kasım 2024 | 1.055 Okunma Bir teklif: Türkiye’nin küresi 12 Kasım 2024 | 271 Okunma Bir bavula ne yakışır en çok? 10 Kasım 2024 | 264 Okunma