Çünkü ortada ne devlet vardı ne de güç. Memlekette neredeyse hiçbir şey yönetilemiyordu. Bunu anlaşılır bulmuştum yani.
Benim için anlaşılmaz olanı, depremden kısa süre sonra Türkiye’nin dört bir yanından organize olarak deprem bölgesine akan hırsızlardı. İnsanlar canlarıyla uğraşırken, enkaz kaldırmaya çabalarken bu hırsızlar dünya malına tamah ederek “ne götürürsek kârdır” diye düşünmüşler ve evlere, işyerlerine dadanmışlardı. Tabii ki ortada yine devlet yoktu ve genel itibarla deprem hırsızlarının çaldıkları yanlarına kâr kaldı.
Bu, burada bir dursun.