İsmail Kılıçarslan Yeni Şafak Gazetesi

Din dilinin yarasaları

Bir süredir Türkiye’de cari din dili üzerine yazıyorum. Doğrusu, bu yazıları bir tartışma zemini oluşturmalarını çok arzu ederek kaleme aldım ama hayır, derin, kuyuya benzer bir sessizlikle karşılandı...

21 Ocak 2023 | 500 okunma

Bir süredir Türkiye’de cari din dili üzerine yazıyorum. Doğrusu, bu yazıları bir tartışma zemini oluşturmalarını çok arzu ederek kaleme aldım ama hayır, derin, kuyuya benzer bir sessizlikle karşılandı yazdıklarım.

İki bakımdan yorumluyorum bu sessizliği. İlki, konuşmasını, sorumluluk almasını umut ettiğim isimlerin “anlaşılabilir” nedenlerle susmayı tercih ediyor olmaları. İkincisi, yazıların muhataplarının yani Türkiye’deki din dilini bu hale getiren bedevilerin yazıda isimlerini görmeyince “oh, demek ki beni kastetmiyor” demeleri.

İmajları dışında hiçbir şeyi önemsemeyen bu bedevilerin oluşturduğu bu leş atmosfer benim açımdan da uzunca bir süre bir suskunluk biçimine dönüşsün istiyorum

bu yazının ardından.

Türkiye’de çok derinleşen ve sonuçlarını çok ağır ödeyeceğimiz bir “inanç ve din dili krizi”nin söz konusu olduğunu bir tek ben düşünüyor olamam herhalde. Nefret

ettiğim şeye dönüşerek bir “Allah’ın dinini kurtarma operasyoncusu” da olamam. Susmaktan ve kendi inançlarımı sorgulamaktan başkası kalmadı elimde anlayacağınız....

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
O sınırın nerede olduğunu bulsak mı? 19 Kasım 2024 | 275 Okunma Bir kapı nereye açılır? 17 Kasım 2024 | 199 Okunma Benzersizlik anlatısı ya da senden sekiz buçuk milyar daha var 16 Kasım 2024 | 1.055 Okunma Bir teklif: Türkiye’nin küresi 12 Kasım 2024 | 271 Okunma Bir bavula ne yakışır en çok? 10 Kasım 2024 | 264 Okunma