“Eşcinsel lobisi” evet… Üstelik Fransa, İngiltere, İsrail ya da Amerika’daki kadar olmasa da ülkemizde de epey güçlülerdir. Moda, sinema, medya, kültür yönetimi gibi alanlarda hatırı sayılır bir etki alanları vardır.
Malum, lobi demek sadece üyeler arası dayanışma demek değildir. Bir çeşit girişkenlikle, hatta bir çeşit agresyonla karşıtlarını yıpratmaktan tutun hak etmese bile kendilerinden olanı parlatmaya kadar geniş bir çalışma alanları vardır. Ve elbette adı konulmuş, yürüyedurdukları bir hedefleri.
TRT Genel Müdürü İbrahim Eren’in içinde Eurovision’a da değindiği bir toplantının notlarını okurken “yarına kalmaz eşcinsel lobisi devreye girer” demiştim. Zaman şaştı biraz. 24 saatten fazla sürdü Eren’i söylediklerine pişman etme girişimleri.
Aslına bakılırsa çok aptalca bir girişimdi ama memleketin bu tip meselelerde hemen ayrışması o kadar kolay oluyor ki, istedikleri zemini hemen elde ettiler.
Girişimi anlatacağım tabii ama önce Eren’in sözlerini hatırlayalım: “Eurovision’a şu anda katılmayı düşünmüyoruz. Oylama sistemi gibi gerekçelerimiz var. Bir de kamu yayıncısı olarak, Avusturyalı birinci olan sakallı, etekli, cinsiyet kabul etmeyen, herhangi bir cinsiyeti olduğunu söylemeyen, ‘aynı anda hem erkeğim hem kadınım’ diyen birini saat 21.00’de, çocukların seyrettiği bir zamanda ben canlı yayımlayamam ki…”
Gelelim o acıklı girişime. Yani Eren’in sözlerinden kısa bir süre sonra TRT Çocuk Televizyonu’nda yayınlanan bir çizgi filmde “hayvana cinsel istismar” yapıldığı yaygarasına.