Esenyurt Belediye Başkanı diye biri var. Adı Ali Murat Alatepe. Eski başkan Necmi Kadıoğlu, diğer tüm belediye başkan yardımcıları, encümen üyeleri gibi onun da ismini bir parka, bir büfeye, bir spor salonuna falan vermiş miydi bilmem. Hatırlamıyorum yani. O halde nereden hatırlayalım biz bu ismi? Adam “Esenyurt düşerse Mekke düşer” demişti. Oradan hatırlayalım. “Bir şeyi yanlış ve güdük şekilde taklit etmek ayıp değildir, olsa olsa çapsızlık göstergesidir” diyelim ve geçelim hatta.
İşte bu “Esenyurt düşerse Mekke düşer” insanı Alatepe, ilçesinin sınırları içerisindeki yabancı tabelaları söküp onları Türkçeleştirme kararı almış bir süre önce. Bende öyle “dili korumak lazım” falan gibi ağır sağcı bir yaklaşım olmadığından, dilin siz ne yaparsanız yapın evrilip devrileceğini bildiğimden “ooo, şahane iş” falan diyerek karşılamadım bu kararı. Fakat yine de karardır işte.
Yalnız ilginç şeyler vardı kararın uygulanmasında. Alatepe’nin derdi tek bir dille, Arapça’yla sınırlı görünüyordu. Başka hiçbir dildeki tabelaya dokunmayan Alatepe, ilçesindeki tüm Arapça tabelaları zabıta marifetiyle söktürdü. Hadi diyelim ki kanunda yeri var. “Tabelada açıklamaların yüzde bilmem kaçı Türkçe olacak” maddesi falan. İyi ama bu tabelaları bir çeşit şova dönüştürerek indirmek nereden çıktı? Çok mu zordu Suriyeli esnafla konuşup, hatta sadece Suriyeli esnafa değil, ilçedeki tüm esnaflara masrafının bir kısmını belediyenin karşıladığı şık tabelalar yaptırmak? Sosyal medyaya “Türkçe olmayan, Türkçe olacak. Ne sattığı, ne yedirdiği anlaşılacak” düzeyinde beyliğin beyliği, bayatın bayatı bir takım efelenmeler yazmanın âlemi nedir? Bu bayat duyarlılığı İngilizce’ye, Fransızca’ya, bilmem hangi dile göstermek yerine sadece Arapça’ya göstermek nedir?
Benden Alatepe’ye bir öneri. Ümit Özdağ var. Metin Feyzioğlu var. Onların desteklediği partilerden birine transfer olsun vakit geçirmeden. Anladığım kadarıyla “ruh dünyaları” çok benzer. Doğru tercih olur “Esenyurt düşerse Mekke düşer” insanı Alatepe için.
Cumhuriyet Gazetesi diye bir gazete var. Nereden hatırlayalım biz bu gazeteyi? Darbelere verdiği destekten elbette ama en çok da 1960’da yapılan o pislik darbenin hem kurucusu hem uygulayıcısı hem şakşakçısı olduğundan... İşte o Cumhuriyet, rahmetli Fuat Sezgin ile güya dalga geçmeye çabalayan berbat bir haber yaptı. Kendilerince, Fuat Sezgin’in son derece ciddi “Müslümanların Kolomb’tan önce Amerika’yı keşfi” araştırmasıyla dalga geçmeye çabaladılar.
Niye böyledir bu? Çünkü Cumhuriyet için Amerika’yı yalnızca ve sadece Kolomb keşfedebilir. Zaten sıfırı Yunanlılar, enlem ve boylamları Belçikalılar, robotik düzenekleri Japonlar, optik teknolojisini Kanadalılar bulmuştur bu kafa için.