Burada, bu nehir kenarında, göğün yıldızlarını sayarak yola çıkmaya hazırlanıyorum. Bir yere gitmek için değil. Her şeyi ardımda, ta uzakta bırakmak için ve elbette bu yolculuğun raconuna uygun olarak yalnız başıma.
Bir yıldız kaysa son bir dilek tutacağım. Bir köpek havlasa uzaktan, yaşadığım bu yere bir şekilde ve son kez tutunmanın yollarını araştıracağım. Yaşı yüzü aşmış bir amca “nörüyon yeğenim” diye sorsa bana belki de vazgeçeceğim gitmekten. Her şeyi ardımda bırakmaktan.
Yıldız kaymıyor, köpek havlamıyor ve görünürde tek bir insan yok.
Son vapuru kaçırmanın tehlike olduğu günler geride kaldı biliyorum ama nedense durumu yine de son vapuru kaçırmak kadar tehlikeli buluyorum. Bu kımıltısız, rüzgarsız, yıldızlı gecede “bari bir umudum kalsaydı” diye fısıldıyorum boşluğa.