İsmail Kılıçarslan Yeni Şafak Gazetesi

Hasan’ın anlattığıdır

En ucuzundan demlenmiş, karbonatın çok yorduğu zifir gibi çaydan bir yudum daha aldı. Artık geçmek üzere olan sobaya biraz daha sokuldu. Bu yamru yumru tahta masalarla bacakları yıllara zor dayanan sandalyelerden mürekkep...

12 Aralık 2021 | 386 okunma

En ucuzundan demlenmiş, karbonatın çok yorduğu zifir gibi çaydan bir yudum daha aldı. Artık geçmek üzere olan sobaya biraz daha sokuldu. Bu yamru yumru tahta masalarla bacakları yıllara zor dayanan sandalyelerden mürekkep cılız ışıklı kahvede, çaylarla birlik vakti de yudumlayarak oturan köylülerin yüzlerine tek tek baktı. Bütün dikkatlerin kendisinde olduğundan emin olduktan sonra söylemesi gereken son cümleye sıra geldiğini belli edecek şekilde girdi lafa: “Vakit erişti ağalar. Gece çöktü. Gayrı Leyla’nın Mecnun’u seneler sonra ilk kez gördüğünde ona ne dediğini, neydip nişlediğini de yarın deyiveririz. Yatsıdan sonra yine buluşuruz madem.”

O düşündüğünde köyde kimsenin düşünmesine gerek kalmayan Hıdır Emmi, tütün yorgunu kalın sesiyle ünledi öteden: “Sen de şo kasabadaki televizyondakiler gibi tutmaya başladın işini be Hasan. En heyecanlı yerinde kesiverdin hikayeyi. Hele de bakalım ne demiş Leyla Mecnun’a?”

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Samimi bir sigara parası 13 Nisan 2025 | 194 Okunma Gazze için çaresizce 12 Nisan 2025 | 302 Okunma Eminem’in gelini Saraçhane’de doğurmuş 08 Nisan 2025 | 483 Okunma Kuçu kuçu hoşt hoşt 06 Nisan 2025 | 640 Okunma Bu ünlüleri bu faşistlerin elinden kurtaralım 05 Nisan 2025 | 682 Okunma