İsmail Kılıçarslan Yeni Şafak Gazetesi

Hava hafifçe kapalıyken

“İnsanın en kolay kaybolabileceği dehliz çocukluğudur” demek istedim o küçük çocuğa. Elinden tutup parka götürmenin çare olacağını bilseydim elinden tutup parka götürürdüm onu....

22 Eylül 2024 | 177 okunma

“İnsanın en kolay kaybolabileceği dehliz çocukluğudur” demek istedim o küçük çocuğa.

Elinden tutup parka götürmenin çare olacağını bilseydim elinden tutup parka götürürdüm onu. Ama öyle çocuklardan değildi işte. Şekerle kandırabileceğiniz, “her şey güzel olacak” vaadiyle susturabileceğiniz…

Susmak haylanırların, yarası sağaltılabilenlerin, akşam eve dönmek isteyenlerin mesleğiydi. Ve bilirsiniz ya, susmanın karşıt anlamlısı konuşmak değildi, hiçbir zaman olmadı. Sadece kandırdılar çocukları.

“Söyle bakalım ne istersin?” diye sormak istedim o küçük çocuğa. Çikolata, pamuk helva, süt mısır ya da ne bileyim öyle bir şey ister zannettim.

“Bir at isterim” dedi bana. “Hani üzerine binilince böyle sallanan o tatlı oyuncak atlardan mı?” diye sordum. Duraksamadan “hayır” dedi, “rahvan giden bir Arap atı istiyorum. Bütün çölleri, bütün dağları, ırmakları ve ovaları geçerek beni buradan, dünyadan götürsün.” Şaşkınlıkla “nereye götürsün istersin seni?” diye fısıldadım. “Dünya olmayan bir dünyaya, bir başka uzaya” dedi. Kızdım ona. “7 yaşında bir çocuksun altı üstü, at istiyorsan oyuncak at istemelisin. Çocuksan, çocukluğunu bilmelisin” dedim. “Bilinecek bir şey...

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Cümle kafirlerin yeri ayağımızın altıdır 18 Ocak 2025 | 253 Okunma Hayvan lobisinin ipliği pazarda 14 Ocak 2025 | 1.769 Okunma Musa mı, asa mı, Firavun mu? 12 Ocak 2025 | 379 Okunma Gazze değil Los Angeles 11 Ocak 2025 | 650 Okunma Zor soru: Umut var mı? 07 Ocak 2025 | 442 Okunma