Doğrudur. İslam hem ikonaları, hem putları, hem de nesnelere fazladan kutsiyet atfeden tüm anlayışları yerle bir eden “devrimci” bir dindir.
Bu, “fazladan” kısmı önemli. Burayı biraz açıp asıl derdime öyle geleyim. Mesela İslam’da cami ve mescitler, “namaz kılınabilecek yegane kutsal alanlar” olarak kodlanmadıkları gibi tek amaçlarını “namaz kılmak” olarak da kodlamamışlardır. İstişaresinden düğününe, cenaze töreninden eğitime değin bir dizi işlevle işlevlendirilen cami ve mescitler İslam’ın hayatı çepeçevre sardığı nizamını pekiştiren mekanlar olagelmişlerdir. Fakat bu demek değildir ki mescit ve camilerde insan dilediği saygısızlığı yapabilir, istediği haltı yiyebilir. Kutsallık son derece hayatın içinde bir “süreç bütünlüğü” arz eder İslam’da böylelikle.
Seccade dediğimiz nesnenin de herhangi bir “varlık kutsallığı” yoktur elbette. Namaz kılınırken secde edilecek yerin temiz olması şartını temin etmek için bulunmuş bir çözümdür. Pekala secde edeceğiniz yere temiz bir havlu, bir kağıt yahut strafor falan gibi şeyler koyarak da “secde edilecek yerin temiz olması” şartını sağlayabilirsiniz. Ne ki “üzerinde namaz kılınan bez parçası” olarak seccade zamanla “işlev...