“İngiliz-Yahudi medeniyeti” tanımı malum, büyük düşünürümüz, rahmetli Teoman Duralı’nın kavramsallaştırdığı bir tanım. Meraklısı mutlaka okumalı hocanın “Çağdaş İngiliz-Yahudi Küresel Medeniyeti” kitabını.
Duralı çok temel bir soru sorar bu kitabında: “Bugün, dünyayı ve insanlığı sarmış dev sorunların halledilmesi için elzem gözüken çağdaş İngiliz-Yahudi medeniyetine seçenek oluşturabilecek yeni bir medeniyet biçimini ortaya çıkarmanın zihni ve maddi zemini var mıdır?”
Netanyahu kasabının ABD Kongresi’nde alkışlanan konuşmasının ardından yeniden geldi bu temel soru aklıma. Dünyanın bugün geldiği “sürdürülemez nokta”yı aşabilmek için yapılması elzem olan şey elbette İngiliz-Yahudi medeniyetini bir daha belini doğrultamayacak şekilde yok etmek, orası kesin. Fakat sorumuz şu: Nasıl?
“Nasıl?” için elimizde bazı veriler var. Onları bir didikleyelim.
Birincisi ve en önemlisi, ABD Kongresi’ndeki tiyatronun dünyadaki karşılığı meselesi. Yahudi, Hıristiyan, Müslüman, Hindu ve diğer inanışlardan Siyonistleri bile büyük oranda ikna edemeyen bu tiyatro bize Gazze sürecinin başından itibaren ortaya çıkan gerçeği bir kez daha gösterdi. Dünya sakinleri artık belli...