Hayır. Benim açımdan mesele, “ya olacağız ya öleceğiz” meselesi olarak da görünmüyor, “öldük” meselesi olarak da. Bunun ikisinin arasında ve aslında bu ikisinin dışında bir yerden konuşmadığımız sürece de birbirimizi anlayamayacağız.
Geride bıraktığımız 10 yıl boyunca baskılamaya çalıştığımız dolar kurunun maliyetini ödüyoruz bir yandan. Burası net ve kesin benim açımdan. Fakat bir yandan da pandemi sonrası ekonomisinde ülkemizi bir “üretim üssü”ne çevirmenin yollarını arıyor ve planlarını yapıyoruz. Çektiğimiz sancının büyük kısmı da buradan kaynaklanıyor. Burası da net ve kesin benim açımdan.
Düşük faiz, yüksek kur, yüksek istihdam ülkemiz açısından tek “makul çıkış yolu” olarak duruyor. Tabii ki bunun tüketim alışkanlıklarımızı, yaşam konforumuzu falan çok zorlayan bir tarafı var. Bilhassa orta sınıf, kendisini “sudan çıkmış balık” gibi hissediyor. Toplam sosyal politikasını “alt sınıfın...