İsmail Kılıçarslan Yeni Şafak Gazetesi

Kırmızı pantolondan çok önce

Sendin o. Yeşiller içinde üzerime doğru yürümeye başladığında bunu anlamıştım. Sendin. Ertesi gün Üsküdar’dan Kızkulesi’ne doğru yürürken iyiden iyiye ikna olmuştum meseleyi...

20 Ağustos 2017 | 581 okunma

Sendin o. Yeşiller içinde üzerime doğru yürümeye başladığında bunu anlamıştım. Sendin.

Ertesi gün Üsküdar’dan Kızkulesi’ne doğru yürürken iyiden iyiye ikna olmuştum meseleyi uzatmamak gerektiğine. Uzatacak bir şey de yoktu zaten. Sendin o.

Seni bırakıp Üsküdar’a döndüğümde İbrahim abi gördü beni. Ah o delikanlılık ateşiyle anlattım olan biteni. Elini omuzuma koydu, çay söyledi, gülümsedi. Ah ne güzel gülümser zaten. Üsküdar’ın en güzel adamıdır yani.

‘Akşam bize gel, Aşi ablan güzel yemek yapmış, hem Hallaç Divanı’nı da daktilo edelim biraz.’

Bilirsin ya, daktilom iyidir. İbrahim abi Hallaç Divanı’nı çeviriyor, ben yazıyorum. Aslında onun buna ihtiyacı yok. Ben züğürde kalbimi kırmadan harçlık vermenin bir yolunu bulmuş durumda sadece. Bilirsin ya, belli etmez ama incelikler ustasıdır aslında.  

Bir koşu eve gittim. O beyaz pantolonu çantama koydum. Hatırlarsın. Öyle kirli beyaz, kırık beyaz falan a değil. Bembeyaz işte. Ve şöyle düşündüm: ‘Bu beyaz pantolonu giydiğimde olacak bu iş.’

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Mustafa Kemal’in askeri değil Türkiye’nin leşkeriyiz 23 Kasım 2024 | 179 Okunma O sınırın nerede olduğunu bulsak mı? 19 Kasım 2024 | 276 Okunma Bir kapı nereye açılır? 17 Kasım 2024 | 199 Okunma Benzersizlik anlatısı ya da senden sekiz buçuk milyar daha var 16 Kasım 2024 | 1.055 Okunma Bir teklif: Türkiye’nin küresi 12 Kasım 2024 | 271 Okunma