Bir kez daha yekten söyleyeyim. Ben dış politikadan anlamam. Tek bir ilkem vardır söz konusu dış politika olunca: “Dünyanın neresinde bir Amerika varsa, yerim onun tam karşısıdır.”
Daha önce bu açıklamayı okuyan okurlarımdan özür dileyerek bunu bir kez daha açıklamama izin verin. Bence Amerika bir ülkenin değil “kendi aşağılık çıkarları için insanların ölmesini, bir ülkenin mahvolmasını, dünyanın uçuruma sürüklenmesini umursamayan” son derece aptal bir fikrin adıdır. Böylelikle mesela Irak’ta adı Amerika Birleşik Devletleri olan Amerika’ya karşı olmamın yanı sıra adı İran olan Amerika’ya da karşıyımdır. Suriye’de adı BAAS rejimi, İran, ABD, İngiltere, İsrail, Fransa ve Rusya olan Amerikalara da karşıyımdır. Doğu Türkistan’da adı Çin olan Amerika’ya da karşıyımdır.
Burada anlaştıysak yola başka yerden devam edelim.
Venezuela konusunda aradığım cümleleri sevgili Ercan Yıldırım ağabey kurdu: “Maduro ülkesini kötü yönettiyse Amerika’ya ne? 3. Dünya sosyalizmleri neoliberalizmi haklılaştırmaktan, meşrulaştırmaktan başka bir işe yaramıyor. Kapitalizm kriz demek, 3. Dünya sosyalizmleri pür kriz. Küba’da olduğu gibi halkın temel tüketim ihtiyacını karşılayamazsan ABD-kapitalizme kurtarıcı rolü verirsin kendi elinle!”
Aradığım cümleler bunlardı ama bir şerh düşmesem olmaz. Venezuela’nın bugün bu halde olmasının sorumlusu tek başına Venezuelalı yöneticiler ya da 3. Dünya sosyalizmi değil elbette. Vahşi kapitalizm, Chavez’den bu yana bir çeşit laboratuvar çalışması yaptı Venezuela’da. Fakat tabii “Çavizm”in insanlara getirdiği sefalet de bu sürecin hızlanmasına yaradı. Bir çeşit çember yani...
Gelin, iki yıla yakın Güney Amerika’da görev yapan ve Türkiye’ye şu yakınlarda dönen değerli dostum Murat Zelan’ın “Küçük deliğinde kıvranıp duruyorsun Maduro” başlığı ile Yeni Şafak’ta yayınlanan yazısına göz atalım birlikte: “Sadece yakın komşusu Kolombiya’da bile aşağı yukarı 1 milyon civarında Venezuelalı göçmen var. Ve bu göçmenlerin ekseriyeti, son birkaç yıl içinde Kolombiya’ya gelmiş durumdalar; bu insanlar, o Venezuelalılar “Çavizm”den kaçıyorlar. Ayrıca, Venezuela’da sadece birkaç aydan bu yana devam eden sokak gösterileri dolayısıyla yüzden fazla insan hayatını kaybetti. Ülkede ilaç bulunamıyor, gıda bulunamıyor, marketler yağmalanıyor… Enflasyon bir ara yüzde 800’lere çıkmıştı, şu anda yüzde 500’ler civarında… Dünyanın en büyük petrol rezervlerine sahip bir ülkenin bu hale düşmesini sadece, ‘çünkü emperyalist güçler petrole konmak istiyorlar’ saptamasıyla yorumlamak da yeterli değil.”