İsmail Kılıçarslan Yeni Şafak Gazetesi

Ölüm gelicek cihane

Bekir Coşkun’la aramda devasa bir anlayış farkı vardı. Hayatı boyunca beni ve bana benzeyen kim varsa onu aşağılamış, arkaik bir Kamalizm anlayışını toplumun kurtuluşu olarak görmüş...

24 Ekim 2020 | 1.095 okunma

Bekir Coşkun’la aramda devasa bir anlayış farkı vardı. Hayatı boyunca beni ve bana benzeyen kim varsa onu aşağılamış, arkaik bir Kamalizm anlayışını toplumun kurtuluşu olarak görmüş, üstelik fikrini hepimize hakaret etmeden savunamayan biriydi o. Neler neler dedi Türkiye’deki ortalama dindar insana. “Bidon kafa”dan tutun da şimdi buraya yazamayacağım kadar kaba pek çok hakarete başvurdu hayatı boyunca.

Bekir Coşkun’la da, Bekir Coşkun’a benzeyen kim varsa onunla da gücümün yettiğince, dilimin döndüğünce mücadele etmeyi kendime bir vazife bildim. Taa Meksika Sınırı yıllarında hem onun hem de Yılmaz Özdil ve Emin Çölaşan gibi arkaik Kamalistlerin yazılarıyla dalga geçmek, onların o “durmuş” mantıklarının ipliğini pazara çıkarmak en sevdiğim işlerden biriydi.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
O sınırın nerede olduğunu bulsak mı? 19 Kasım 2024 | 275 Okunma Bir kapı nereye açılır? 17 Kasım 2024 | 199 Okunma Benzersizlik anlatısı ya da senden sekiz buçuk milyar daha var 16 Kasım 2024 | 1.055 Okunma Bir teklif: Türkiye’nin küresi 12 Kasım 2024 | 271 Okunma Bir bavula ne yakışır en çok? 10 Kasım 2024 | 264 Okunma