İsmail Kılıçarslan
İsmail Kılıçarslan Yeni Şafak Gazetesi

Pazar yazımı yazarken

Günlerden güneşli bir cumartesi. Bir ucu köhnemiş bir caddeye, diğer ucu Maraş Kapalıçarşı’sına uzanan bir sokakta, şehre her geldiğimde kaldığım otelin önündeki kötü dış...

02 Nisan 2023 | 340 okunma

Günlerden güneşli bir cumartesi. Bir ucu köhnemiş bir caddeye, diğer ucu Maraş Kapalıçarşı’sına uzanan bir sokakta, şehre her geldiğimde kaldığım otelin önündeki kötü dış mekân sandalyelerinden birine çöküp emektar bilgisayarımı sehpaya seriyorum.

Bu dem, Burak’ın yahut Ali’nin seğirterek gelip “yazı mı yazacan İsmail abi?” diye sordukları, sorunun cevabını aldıktan beş dakika sonra iyi yapılmış bir sade kahveyi bilgisayarın yanına kondurdukları dem.

Günlerden güneşli bir cumartesi. Bunu zaten söylemiştim. Söylemediğim şey şu: Maraş’ın sabah güneşi ilginçtir. Terletmeyen, fakat insanı tatlı tatlı yakan bir güneş. Kahve, su ve sigarayla tamamlanan bir sıcaklık dörtgeni gibi.

Yazımı zihnimde usul usul kurgularken tam karşıdaki kuyumcu atölyesine kaldırdım kafamı. Bugün, açık olan pencereden Müslüm, Azer, hiç olmadı İbrahim Tatlıses şarkıları yükselmiyordu. Sesi güzel o kuyumcu çırağı, o şarkılara eşlik etmiyordu.

“Yazının ritmi eksik kalacak bugün” diye düşündüm tabii ki. Fakat çok geçmeden, “karşıdaki kötü dış mekân sandalyesinde oturan abi yazısını yazacak, adamcağıza bir müzik açalım” diye düşündüğüne adım gibi emin olduğum kuyumcu çırağı Müslüm...

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Çölleşmek değil yeşillenmek 15 Nisan 2025 | 345 Okunma Samimi bir sigara parası 13 Nisan 2025 | 450 Okunma Gazze için çaresizce 12 Nisan 2025 | 312 Okunma Eminem’in gelini Saraçhane’de doğurmuş 08 Nisan 2025 | 487 Okunma Kuçu kuçu hoşt hoşt 06 Nisan 2025 | 641 Okunma