İsmail Kılıçarslan Yeni Şafak Gazetesi

Poşet

O cumartesi günü, deniz kenarındaki o uzun caddedeki o en ışıltılı dükkanın vitrinindeki güllü dallı elbiseyi almaya söz vermişti kızına. Küçük kızı Fatma, sonraki günler boyunca...

25 Şubat 2024 | 294 okunma

O cumartesi günü, deniz kenarındaki o uzun caddedeki o en ışıltılı dükkanın vitrinindeki güllü dallı elbiseyi almaya söz vermişti kızına. Küçük kızı Fatma, sonraki günler boyunca her akşam “Alacaksın değil mi?” diye sormuş, o da baston olarak kullandığı fukaralığa her cevapta biraz daha yaslanarak “alacağım kızım” diye cevap vermişti bu sorulara.

Alacaktı almasına ama basit ancak cevaplanması zor bir soru vardı elinde: Hangi parayla?

Her sabah erkenden gittiği işçi pazarında bir gün iş çıksa diğer gün boş boş oturuyordu. Çalıştığı günlerde kazandığı para evdeki beş boğaza anca yetiyor, kızların okul masrafı, yaşlı annesinin ilaçları derken elde avuçta hiçbir şey kalmıyordu.

Doğrusu bu ya, elinden her iş gelir bir kadıncık olan eşinin diktiği urbalar, gereğinde taşı kaynatıp pişirdiği yemekler olmasa durumları daha da feci olurdu. Ama tutumlu, maharetli bir kadındı hanımı. Sade ev işleri de değil. Elbiselere yaka dikme, düğün davetiyesi yazma, tokaya taş takma gibi parça işler alarak da eve biraz daha para girmesini sağlıyor, az biraz nefes alıyorlarsa o paralar sayesinde oluyordu.

Fakat bu ara hanımın işleri de kesattı. Şöyle üç kuruş artırıp, aslında...

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Kuçu kuçu hoşt hoşt 06 Nisan 2025 | 504 Okunma Bu ünlüleri bu faşistlerin elinden kurtaralım 05 Nisan 2025 | 647 Okunma Nur Serter kıtalar dolaşıyor 01 Nisan 2025 | 390 Okunma Bir dağdan iner gibi 30 Mart 2025 | 193 Okunma O esnada memleketin bir başka yerinde 29 Mart 2025 | 194 Okunma